Sınıfların kapısı kapandı. Dün sınıf whatsap grubuna yüz yüze eğitime ara verildiğini duyurduğumda velilerim, öğrencilerimin okul kapandığı için ağladığını yazdılar. 1. Sınıf çocukları bunlar. Okulun açıldığı ilk günden beri okulda öyle mutlulardı ki...Maske, mesafe, hijyen kuralına o kadar çok uydular ki...Ve ne yazık ki kurallara uymalarına rağmen fatura bu çocuklara kesildi. Arkadaşlarından, koşup oynadıkları okul bahçesinden, sınıf ortamından mahrum oldular. Covit-19 tedbirlerini hiçe sayanların buna hakkı var mıydı?
İhmaller yüzünden öğrenciler ve öğretmenler dört duvar arasında kafasını cep telefonuna, tablete ya da bilgisayara gömmek zorunda şimdi. Tek sorun bu da değil. Uzaktan Eğitimin ihtiyaç oluşturduğu teknolojik araçlardan, internetten mahrum olanların ve teknoloji kullanımı konusunda gerekli yetiye sahip olamayanların eğitim ve öğretim hakkı da kısıtlandı.
Hal böyle olmasına rağmen eğitim öğretim sürecini en az kayıpla devam ettirebilmek için Uzaktan Eğitim günümüz koşulları için de vazgeçilmezimiz durumunda. Önemli olan süreci doğru yürütmek artık.
İçinde bulunduğumuz sürecin verimli işlemesi için Uzaktan Eğitim sürecinin önemli üç ayağı olan; Canlı dersler, Eba Tv ve Eba.gov.tr planlaması doğru yapılmalı hiç kuşkusuz.
UZAKTAN EĞİTİM süreci sadece UZAKTAN ÖĞRETİME daha da ötesi UZAKTAN YILDIRMA’ya dönüştürülmemeli. Uzaktan Eğitim sürecinde eğitim ve öğretim beraber yürütülmeli. Öğrencilerin sosyal gelişimleri ve ruh sağlıkları öncelik olmalı. Öğrenciler evde 7/24 öğrenme faaliyetine itilmemeli. Gün boyu, şimdi Canlı Ders aşladı! Canlı ders bitti, Eba TV başladı ! Eba TV bitti, Eba.gov.tr başladı ! Eba gov.tr bitti, Whatsapp ödevleri ! dersek bir nesil kaybedilebilir. Belki onları sınavlara hazırlarız ama hayata hazırlayamayız. Ruhsal ihtiyaçları giderilememiş, sosyallikten uzak bireyler yetiştirmiş olmayalım.
Daha da tehlikelisi çocuklarımızı Covit-19 virüsünden koruyalım derken sağlıklarını daha çok tehlikeye atmayalım. Özellikle Canlı ders saatlerinin planlanması çok iyi düşünülmeli. Canlı derslerle yürütülecek dersler ve ders saatleri insan sağlığı da dikkate alınarak planlanmalıdır. Öğrenciler ve öğretmenler haftada minimum 30 saat ekran karşısında radyasyona ve zararlı ışıklara maruz bırakılrsa gelecekte nasıl bir tehlikeyle, hangi hastalıklarla karşı karşıya kalacakları, gözardı edilmemeli ve anlık çözümler üzerinde değil uzun vadeli sağlıklı çözümler üzerinde çalışılmalı. Radyasyona ve zararlı ışıklara bağlı hastalıkların önü açılmamalı. Öğrencileri ekran karşısında kısa süreli tutacak şekilde planlama yapılmalı.. Uzaktan Eğitimde elimizde bulunan tek yardımcı Canlı Ders gibi görülüp, canlı ders merkeze konulmamalıdır.
Büyük çabalarla ve yatırımlarla hazırlanan Eba TV öne çıkarılmalıdır. Çünkü hem insan sağlığı hem kullanım kolaylığı hem de kolay erişebilirlik açısından Uzaktan Eğitim sürecinin en önemli ayağıdır Eba TV. Bu bağlamda eğitimde eşitlik ilkesinin en büyük destekçisidir de diyebiliriz.
Uzaktan Eğitim sürecinde eğitim daha çok somut ders araç gereçlerle yürütülmeli. Asıl kahraman kitaplar olmalı. Tarih var oldu olalı yerini hiçbir şeye kaptırmayan kitaplar. Öğrenci dokunabilmeli, çalışması bittiğinde başının altına koyabilmeli, beynim radyasyona maruz kalır korkusundan uzak. Bu süreçte bakanlığımız öğrencilere evde yararlanabilmeleri için etkinlik ve çalışma kitapları imkanı sunabilir mesela. İnternet ve teknolojik araçlardan yoksun öğrencilerimizi de unutmamak gerekir. Teminat konusunda gerekli destek de sağlanmalı. Yapılabileceklerin yapılacağına da inanıyorum ayrıca.
Burada şunu da belirtmek isterim ki hepimizin beklentisi; kaygılarımızdan uzak, verimli bir Uzaktan Eğitim süreci geçirmek. Öğretmenler olarak her zaman olduğu gibi yine elimizden geleni yapacağız elbet. Her zaman sevgili anne babaların ve sevgili öğrencilerimizin hep yanında olacağız. Yeter ki aynı tarafta olduğumuzu unutmayalım.
Umuyoruz ki salgın en kısa zamanda sonlansın, hayatımız normale dönsün ve tekrar özgürleşelim. O zamana kadar da eğitim ve öğretim sürecimizi önce sağlık, önce insan diyerek yürütelim. Kendi ellerimizle dijital bağımlısı nesiller yetiştirmeyelim. Radyasyon ve zararlı ışıklar tehlikesini unutmayalım.COVİT-19’dan kaçarken dijital dünyada kaybolmayalım ve dijital dünyanın getirdiği hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmayalım. Bunun için de bir vatandaş olarak üzerimize düşen sorumluluğumuzu yerine getirelim. Devletimizin almış olduğu tedbirlere 1.sınıf öğrencileri gibi uyalım. Bu dünya çocuklarla daha güvende. Yetişkinler olarak, dünyayı çocuklara yaşanır bırakalım...
KADRİYE DEMİREL-EĞİTİMCİ