Bu hadsizliğe fırsat ve zemin sağlayanlar da en az bu hadsizler kadar mesuldür.
Kamu kurumlarını, kamu yöneticileri idare etmelidir.
Yıllardır, MEB taşra teşkilatının bir kısım unsurlarının, dışarıdan yapıların tahakkümü ve hatta işgali altında olduğunu haykırıyoruz. Kurumlarımız, tepelerine adeta heyula gibi çökmüş olan bu yapılardan kurtarılmalıdır.
Özellikle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ve göreve geldiği andan itibaren her fırsatta liyakat ve adalet vurgusu yapan Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un bu yapılara artık DUR demesi gerekmiyor mu?
Devlet adabı ve ciddiyetine yakışan da bu değil midir!
Ancak ve maalesef, Bakanlık merkez teşkilatı tarafından çıkarılan kararnameler ya da yapılan görevlendirmeler, bu malum yapıların tazyik ve talepleriyle İPTAL edilmeye, kurumlarımızın yöneticileri bu yapıların talep ve talimatlarına mahkum bırakılmaya devam edilirse;
Bu yanlış gidişata nasıl DUR diyeceğiz?
Yanlış giden İŞLERİ nasıl düzlüğe çıkaracağız?
Türkiye’miz; hak edenin hak ettiğini aldığı adaletli bir düzeni hak etmiyor mu?
Talip Geylan
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı