MEB Öğretmenlere sınav görevi ücreti ödemesi yapacak, ödenecek ücretler belli oldu MEB Öğretmenlere sınav görevi ücreti ödemesi yapacak, ödenecek ücretler belli oldu
Ancak yer ayırdığımız otele gittiğimizde fiyatları tekrar güncellediklerini söyleyerek, üç yatak olan bir oda için geceliğine 1850 tl istedi ve öğretmen bütçemiz imkan vermediği için otelde kalamadık. Başka otellere baktık ailece kalınabilecek yerler uçuk fiyatlarla bizi hayrete düşürdüler. Şansımızı öğretmenevinevinde denemeye karar verdik. Öğretmenevine durumu anlattık. Görevli boş yer olmadığını söyledi. Polisevine gittik,  durumumuzu izah ettik ancak polislerden başka kimseyi almadıklarını söylediler.  Diğer devlet kuruluşlarının misafirhanelerine gittik, kurum çalışanından başkasını kabul etmediklerini söylediler. Tekrar öğretmenevine geldik. Israr ettik, bir oda vardır en azından, her ihtimale karşı ayrılmış odanız vardır diye. Görevli boş bir oda olduğunu, ertesi gün için başkalarına ayrıldığını söyledi.  “Beş çocuk var,  bir gecelik lazım zaten en azından   çocuklar  kalsın, biz büyükler  öğretmenevinin önünde arabada sabahlarız diye rica ettik. Kabul ettiremedik. Öğretmenevinin salonu, salonda da koltuklar vardı. Çocuklar burda sabahlasın istedik. Onu da kabul etmedi. Tüm bu konuşmalar yaşanırken bir yandan öğretmenevine gelen telefon konuşmalarını dinliyordum. Hatrı geçen insanların işleri telde hallediliyordu. Öğretmen olarak öğretmenevinde yaşadığımız bu mağduriyet onurumuza dokundu ve çok üzüldük. Hayıflandık, üç aile ve beşimiz öğretmeniz ancak çocuklarımıza bile yatacak yer  bulamamıştık öğretmenevinde. Hatta çocuklarımızın salonda koltuk üzerinde uyumasına bile müsaade edilmemişti. “Bir arkadaşımız ben öğretmenim ve ben çıkmıyorum  sabaha kadar bu salonda oturacağım” deyince, görevli polis çağırıp bizi dışarı attıracağını söyledi. Ne acı değil mi? Sadece salonunda oturmak isteyen öğretmenleri dışarı atmak için polis çağrılacaktı. Ne büyük suç işlemiştik, hakkımızı aramak gibi! Üzgün, ezilmiş bir şekilde arkadaşımızı alarak öğretmenevinden çıktık. Gün içinde bozuk moralle çevreyi gezmeye çalıştık. Yağmur da bize muhalefet etti. Akşam olduğunda öğretmenevinin önüne araçları park edip, çocuklarla cama çarpan yağmurun sesiyle araçların içinde uykusuz, sabahladık. Sabah olduğunda en azından öğretmenevinin bahçesinde bulunan tuvaleti kullanmamıza izin verdiler. Biz öğretmenler olarak tuvaleti kullanmamıza izin verildiği için şükretmeliyiz sanırım. Öğretmenlerin  hallerine şükretmeleri isteniyor ya bazı kesimler tarafından. 
Evet şükredelim; Öğretmenler olarak, öğretmenevinde kalamadığımız için!
Şükredelim, kendi camiamızda bile saygınlığımız olmadığı için!
Şükredelim, enflasyon karşısında çaresiz kalan maaşlarımız için!
Şükredelim, öğretmenlerin özlük hakları iyileştirilmesi gerekirken, varolan hakları da çok görüldüğü için!
Şükredelim; bürokratların, diğer mesleklerin ücretleri konu edilmeyip, öğretmenlerin emeği karşılığında aldığı ücret TV’lerde botokslanarak haber yapıldığı için!
Şükredelim; Öğretmenlik mesleğinin vasıfsız kabul edilen iş gücü için değer görülen asgari ücretle kıyaslanıp, asgari ücrete indirgenmeye çalışıldığı için!
Şükredelim! Emeğimiz, çabamız, özverimiz görülmediği için!
Öğretmenler olarak ne kadar şükredeceğiz? 1 milyonu aşkın eğitim ordusu öğretmenlik meslek onuruna ve özlük haklarına sahip çıkmalı. Birlik ve beraberlik içinde, dünya görüşü ne olursa olsun, öğretmenlik mesleğinin itibarı ve statüsü için örgütlenmeli. Ortak kaygılarda kenetlenmeli. Öğretmenlerin dertleriyle dertlenenin yanında olmalı, destek vermeli. Ne kadar bir araya gelirsek, hep birlikte olursak o kadar güçlü oluruz. 1 Milyon üniversite mezunu eğitimci, gücün kendisidir. Öğretmenlik mesleğine sahip çıkmak her öğretmenin görevidir. Mesleğimize saygımızı gösterir. 
Kadriye DEMİREL
TES Antalya 2 Nolu Şube Bşk. Yrd.