Memur maaşlarına %15 gelir vergisi ve tüm memurlara 3600 ek gösterge açıklaması
Memur maaşlarından kesilen vergilerin miktarı da matrahlara göre belirleniyor. Matrahlar arttıkça çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisi oranı da artıyor. Öğretmenlere de uygulanan bu oranlar nedeni ile öğretmenlerden başlangıçta %15 kesilen gelir vergisi, zamanla matrah arttıkça yüzde 20 ve 27 oranına kadar çıkabiliyor. Özellikle kurs ve değişik nedenlerle ek ders ücreti alan öğretmenler %27'yi görebiliyor. Bu duruma Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan açıklama geldi.
Yalçın, gelir vergisi oranlarına ve 3600 ek göstergenin tüm memurlara verilmesine ilişkin açıklama yaptı. Gelir vergisi oranlarının 15'te sabitlenmesinin doğru olacağını kaydeden Yalçın, bunun verilen zamlarda kaşıkla verilip kepçe işle alnıması durumunu engelleyeceğini savundu. 3600 ek göstergenin tüm memurlara verilmesi ve gelir vergisinin de %15'te sabitlenmesi için çalışacaklarını söyleyerek çu açıklamaları yaptı:
Gelir vergisi tarifeleri:
“Matrahlar eş değerli şekilde güncellenmeli ve kamu görevlilerinin kayıplarının önüne geçilmeli. Burada matrahı bırakalım. Yapılabilecek tek şey, gelir vergisi kesintilerinin yüzde 15 ile sabitlenmesi ve bu anlamda mali kayıpların önüne geçilmesidir.”
Bütün kamu görevlilerine 3600 ek gösterge
“Herkesin ek göstergesi 600 puan yükseltilerek bu anlamdaki skala bozukluğu düzeltilsin, amir ve mahiyetinde çalışan arasındaki ek gösterge farklılıkları giderilsin diye bir çalışma öngörmüştük. Cumhurbaşkanımızın 24 Haziran seçimlerinde öğretmen, hemşire, polis ve din görevlisi eksenli 4 meslek grubu üzerinden özellikle 3600 ek gösterge vaadinde bulunmuş olması kamu görevlilerinin umudunu artırmıştır. Ek gösterge taleplerinin bütün kamu görevlilerini içine alacak şekilde bir çerçeveye oturtulması ve mahiyetin bu anlamda genişletilmesini talep ediyoruz.
Bütün kamu görevlilerinde beklenti bu anlamda artırmıştır. Bunun dikkate alınması gerektiğini ifade ediyoruz. Memur-Sen ailesi olarak, kamuyu bütüncül olarak görerek, buna ilişkin bir hazırlık süreci geçirdik. Raporlaştırdığımız çalışmayı muhataplarıyla buluşturuyoruz. Burada da aynı mantaliteyi esas alıyoruz. Bütün kamu görevlilerinin bu anlamda memnun olabileceği bir çerçeveyi düşünüyoruz.
Kaşıkla verilen zammın kepçeyle geri alınmasına neden oluyor
Gelir kayıplarının olduğu bir zemini yaşıyoruz. Kamu görevlilerine ilişkin vergi matrahlarından kaynaklı kayıpların düzeltilmesi gerekiyor. Hükümet yeniden değerleme oranlarını belirlerken yüzde 23’lük rakamlar ortaya koyuyor ama kamu görevlilerinin durumuna baktığımızda aynı yaklaşım gösterilmiyor. Matrahlar eş değerli şekilde güncellenmeli ve kamu görevlilerinin kayıplarının önüne geçilmeli. Burada matrahı bırakalım. Yapılabilecek tek şey gelir vergisi kesintilerinin yüzde 15 ile sabitlenmesi ve bu anlamda mali kayıpların önüne geçilmesidir. Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda (KPDK) buna özellikle vurgu yaptık. 2019’un ilk KPDK’si mart ayında olacak. Orada da aynı konuyu gündeme getireceğiz. Nihayetinde de ağustos ayında toplu sözleşme masası kurulacak. Orada buna ilişkin bir hüküm çıkarmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
Kamu görevlileri vergi diliminin sıkıntısını yaşıyor. Enflasyon rakamlarının yüksek çıkmasından kaynaklı olarak 2 yıllık toplu sözleşme sürecinde imza altına aldığımız rakamların üzerinde bir enflasyon gerçekleşti. Türkiye’de ekonomideki dalgalanma, dolar, kur ve dış müdahale operasyonları yüzünden bir enflasyon makası oluştu. Bu makas dolayısıyla da kamu görevlilerinin alım gücü düştü. Onun için ocak ayında yapılacak enflasyon farkı ödemesi ile aradaki tazminat kısmının sağlanması gerekiyor. Eylül ve ekim ayından itibaren yüzdelik dilimi geçen enflasyon rakamları dolayısıyla ortada bir mali kayıp var. Bunun telafi edilmesi gerekiyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir