Kapalı ve kullanılmayan köy okullarının köy yaşam merkezine dönüştürülmesi kapsamında, Çatalca’da Arif Nihat Asya Köy Yaşam Merkezi açıldı.

Türkiye'de Memurların Geçim Sıkıntısı ve 2025 Yılı Zam Beklentileri Türkiye'de Memurların Geçim Sıkıntısı ve 2025 Yılı Zam Beklentileri

Bakan Özer, eğitimde kaliteyi artırmak ve herkesin nitelikli eğitime kavuşabilmesi için çaba sarf ettiklerine öne sürdü.

“Çocukların köylerde mağdur kalmaması için ”

“Köylerdeki ilk okulları açabilmek için artık hiçbir engel yok çünkü yönetmeliği değiştirdik ve öğrenci sınırlanmasını kaldırdık. İstenilen her noktada köy okulu açılabilir” diyen Bakan Özer, konuşmasına şu şekilde devam etti ;

“Geçmişten gelen köylerden ilçelere, şehirlere, metropollere göçten kaynaklanan eğitim sisteminde de farklı bir yaklaşım içerisine girildi. Taşımalı eğitim geldi. Çocuklar köylerde mağdur kalmasın diye hükümetimiz son 19 yıl içerisinde öğrencileri ücretsiz bir şekilde en yakın okula ulaştırmak için taşımalı eğitim sistemini ortaya koydu. Gıda tedarik zincirindeki zorluklar, gıdanın, tarım ve hayvancılığın enerji kadar kritik bir sektör olarak ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu alanda çok güçlü potansiyeli olan ülkemizin de bu potansiyelini çok verimli kullanması için hem eğitim hem de bu alandaki potansiyele katkı sunmak için köy yaşam projelerini devreye soktuk. İstanbul’daki ilk köy yaşam merkezi ve ismi de çok tevafuk etmiş Arif Nihat Asya gibi çok değerli şairimizin okumuş olduğu bir okulun dönüşümüyle İstanbul’da ilk açılışı yapıyoruz. Aslında bir Anadolu’ya dönüş projesi.”

“Her türlü eğitimi yerinde vereceğiz”

Köylerde halk eğitim merkezleri de açtıklarını ifade eden Bakan Özer, “2022 yılında hedef olarak her ay bir milyon vatandaşa erişmeye hedef koyduk. 6 ayın sonun 6.3 milyon vatandaşımıza ulaştık. 1 milyon hedefini de geçtik. Yılın sonuna kadar 12 milyon vatandaşa erişme hedefine ulaşacağız. Bunun da yüzde 70’i kadınlarımız. Kadınlarımızın daha güçlü olabilmesi, istihdama daha güçlü katılabilmesi ve ihtiyaç duymuş oldukları tüm eğitim imkanlarını bulundukları lokasyonda alabilmeleri için köy yaşam merkezlerini devreye sokuyoruz. Köy yaşam merkezlerinde tarımdan hayvancılığa kadar, vatandaşımızın istemiş olduğu her türlü eğitimi yerinde vereceğiz. Gençlerimizin, çocuklarımızın doğal ortamlarda vakit geçirmesini sağlamış olacağız. Köy yaşam merkezleri bir bölgedeki yetişkinlerle eğitim çağ nüfusundaki gençleri, çocukları bir araya getiren, dolayısıyla yıllardan beri konuşulan kültür transferiyle ilgili de çok önemli bir merkez olma potansiyeline sahip bir proje” dedi.

“Eğitim sistemi çok iyi bir yere gidiyor”

Bakan Özer, “Hep sınavlardaki performansla bir bölgenin, eğitim performansı ölçülmeye çalışılıyor. Bu yanlış. LGS’de gösterilen performans, bir yerin eğitim performansını göstermez. Sadece bir göstergedir, eğitimle ilgili her şeyi söylemez. Yerleştirme sınavlarının hiçbiri, eğitimde kalite göstergesi değildir. Oradaki ortalamanın da hiçbir anlamı yoktur. Anlamı vardır ama kaliteyle ilgili doğrudan bir değerlendirmeye yol açması mümkün değildir. Son zamanlarda YKS ile ilgili değerlendirmelerde aynısı var. YÖK taban puanını kaldırdı. Bir anda YKS’ye giren sayısı arttı. Hiçbir hazırlığı olmayan çok sayıda insan YKS sınavına girdi. Sıfır alanlar çıktı, ‘Ey halkım eğitim sistemi nereye gidiyor’ diye ağlamalar başladı. Eğitim sistemi bir yere gitmiyor. Eğitim sistemi çok iyi yere gidiyor. Gerçekten kaliteyi ölçen OECD ‘nin araştırmaları diyor ki, ‘Türkiye performansını son 20 yılda sürekli artırıyor’. Biz eğitimde gayet iyiyiz. Sayın Cumhurbaşkanımıza bir teşekkür borcumuz var” ifadelerini kullandı.