KÜLLERİN ARASINDAN FİLİZLENEN KORKU
“ Öğretmenim! Acaba ağaçlar yanarken çok bağırmışlar mıdır? Hani onlar da, bizim gibi canlılar ya! Acaba canları çok yanmış mıdır onlarında? İnsanlar onların çığlıklarını, onların ağlamalarını duyabilselerdi, belki de yangın çıkarmazlardı değil mi? Acaba bizler ne zaman ağaçların seslerini duyabileceğiz?”
Gençler!
Çocuklar!
Ne olur, büyüdükçe içinizdeki merhamet ve umudunuzu sakın ola ki kaybetmeyin! Sıkıca sarılın o içinizdeki merhamete...
O umuda!
Etrafınızdaki bütün yetişkinlere örnek olun ! Yoksa bu Dünya çok daha kötü olacak! Bu dünyayı güzelleştiren, bilin ki sadece sizlersiniz. Sizleri de kaybedersek, bu Dünya da tıpkı Manavgat yangını gibi simsiyah olur.
Yeşiliyle, mavisiyle, doğal harikalarıyla güzel gezegenimiz, simsiyah ve de korku içinde olur.
Merhametin, sevginin ve umut ışığının temsilcisi olan
Çocuklar!
Gençler!
Sizler bizim, yemyeşil ağaclarımız, nefesimiz, yaşama devam edebilme sebeblerimizsiniz.
....
Devamı..
Köşe yazarımız DİLEK ILGIN ÖZBEN ' den okuyalım....
Bunlar da ilginizi çekebilir