Koş öğretmen! Filyasyon ekibinde görevlisin.
Koş öğretmen! Vefa gruplarında görevlisin.
Koş öğretmen! Kafe, restorant denetleme ekibinde görevlisin.
Koş öğretmen! Çağrı merkezinde görevlisin.
Koş öğretmen! Covit-19 hastalarına psikososyal destekte görevlisin.
Koş öğretmen! Canlı dersin başlayacak. zoomda nasıl ders işlersin o senin sorunun. Teknik destek bekleme sakın.
Koş öğretmen! Yüz yüze eğitime bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Canlı dersini bitir, bir gün okulda bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Maske yapımında bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Dezenfektan yapımında bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Solunum cihazı geliştirmede bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Akşam , hafta sonu; zoomda seminere bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Hafta sonu, akşam ;İl, ilçe, okul yönetimi ile zoomda toplantıya bekleniyorsun.
Koş öğretmen! Eba.gov.tr’ye öğrencilere ödev hazırla.
Koş öğretmen! Whatsappta öğrencilerin ödevlerini kontrol et, soruları cevapla.
Koş öğretmen! Uzaktan eğitime katılmayan öğrencilerin velileri ile iletişime geç, derse katılımı sağla.
Koş öğretmen! Uyuma, whatsapptan gece ansızın gelen resmi yazıları oku, talimatları uygula.
Koş öğretmen! Covit, zorlu bir süreç öğrencilerine ve velilerine psikolojik destek ver.
Koş öğretmen! Bilgisayarı, tableti, interneti olmayan öğrenci için ne yaparsın, nasıl yaparsın senin sorunun ama eğitimi aksatma.
Koş öğretmen! Evrak işlerini tamamla, e-okula bilgi girişlerini. yap
Koş öğretmen! 7/24 görevdesin. Senin aile hayatın, sosyal ihtiyaçların, özel hayatın, duygusal sorunların olamaz, tüm insani ihtiyaçlarını bir kenara bırak, yok sayıyoruz.
Koş öğretmen! Koşmazsan ek ders ücretini keserim! diye bir de incitildi. Yetmedi tüm ağzı olan herkes öğretmeni yatmakla, tatil yapmakla suçladı. Onlar öğretmenlerin yattığını söyleseler de öğretmen durmadı.
Koştu öğretmen. Hem de Covit-19 salgını başladığının ilk gününden itibaren; cephedeki silahsız asker gibi aşısız, korumasız göreve koştu. Görev sırasında ilk akla gelen öğretmenler oldu hep. Ama sıra aşılamaya geldiğinde, dur öğretmen! dendi. Dur ! Unutulan öğretmenler oldu yine. Okullar kapanmasın istiyoruz ama ölmek de istemiyoruz. Ve soruyoruz. Yüzlerce farklı aileye her gün tek çatı olan okullar risk alanı değil mi ki öğretmenler risk grubunda kabul edilip aşıda öncelik tanınmıyor. Vaka sayısı her gün artarken, covitten kaybettiğimiz öğretmenlerimizin haberleri yapılırken aşısız görevi başındaki öğretmenin ruh hali hiç mi düşünülmez? Kim bilir belki de atama bekleyen binlerce öğretmen varken, sözleşmeli, ücretli daha az maliyetli çok da dert değil belki de biz öğretmenlerin sağlığı. Evet üzgünüz ve kırgınız şimdi. Öğretmenler olarak görev sırası gelince en başta, önem sırası gelince en sonda olmaktan!
Kadriye DEMİREL
TES Antalya 2 Nolu Şb. Bşk. Yrd.