Milyonlarca öğretmenin gözü kulağı, kamu çalışanlarının mali ve özlük haklarını belirleyecek olan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde. Eğitim camiasından yükselen en güçlü taleplerden biri, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik tazminatlarının yanı sıra, mevcut seyyanen zamların da emekli maaşlarına tam olarak yansıtılması. Bu kritik beklenti, öğretmenlerin emeklilik dönemlerinde de refah seviyelerini koruyabilmeleri ve çalışma hayatında elde ettikleri kazanımların karşılığını alabilmeleri açısından büyük önem taşıyor.
Öğretmenler, özellikle son yıllarda hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu ile kazandıkları uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanlarının getirdiği tazminatların ve genel memur maaşlarına yapılan seyyanen zamların, emekli maaşlarına yeterince yansımamasından şikayetçi. Aktif çalışma hayatında gelirlerine eklenen bu artışların, emeklilikle birlikte neredeyse sıfırlanması, büyük bir mağduriyet yaratıyor.
Öğretmenler, bu durumun hem gelir adaletsizliğine yol açtığını hem de uzun yıllar süren mesleki gelişimlerinin ve fedakarlıklarının karşılığının tam olarak alınamadığını belirtiyor. "Mesleğimizin onuru ve geleceğimiz için bu iyileştirmelerin emekliliğimize de yansıması elzemdir" diyen eğitimciler, mevcut düzenlemenin emeklilik döneminde yaşam standartlarını düşürdüğünü ve hak ettikleri refah seviyesinden uzaklaştırdığını dile getiriyor.
Öğretmenler, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde bu konunun öncelikli olarak ele alınmasını ve çözüme kavuşturulmasını bekliyor. Talebin kabul edilmesi halinde:
Emekli öğretmen maaşlarında hissedilir bir artış gerçekleşecek. Bu artış, emekli öğretmenlerin artan hayat pahalılığı karşısında nefes almasını sağlayacak.
Öğretmenlik mesleğinin prestiji ve cazibesi daha da yükselecek. Genç öğretmen adayları için de daha istikrarlı bir gelecek vaadi sunulacak.
Emeklilik sonrası yaşam kalitesi önemli ölçüde yükselecek, öğretmenler emekliliklerini daha huzurlu ve refah içinde geçirebilecek.
Aktif olarak çalışan öğretmenlerin emekliliğe yönelik güvenleri ve motivasyonları artacak, bu da mesleki verimliliğe olumlu yansıyacak.
Kamu çalışanlarının özlük hakları konusunda adil ve kapsayıcı bir adım atılmış olacak, bu durum diğer meslek grupları için de emsal teşkil edebilecek.
Öğretmenler, "Çalışırken aldığımız ek ödemelerin emeklilikte yok sayılması, yılların emeğine haksızlıktır. Bu adaletsizliğin toplu sözleşmeyle giderilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullanıyor. Milyonlarca öğretmenin gözü kulağı, önümüzdeki dönemde başlayacak toplu sözleşme görüşmelerinde bu hayati talebin nasıl bir karşılık bulacağında olacak.
