10937,95%0,46
42,43% 0,02
49,12% 0,42
5659,07% 0,41
9257,74% 0,68
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücret görüşmeleri öncesinde sistemdeki çarpıklığa dikkat çekti. Asgari ücretin artık "en az ücret" değil, ülkenin %45'inin geçim kaynağı olduğunu belirten Atalay, bu ücretin 100 farklı kamu kaleminden ayrılması gerektiğini savundu. Komisyon yapısı değişmezse görüşmelere katılmama kararı sürecek!
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’dan Asgari Ücret Görüşmeleri Öncesi Sisteme Eleştiri: “En Az Ücret Değil, Ülkenin %45’inin Geçim Ücreti!”
Türkiye’deki milyonlarca çalışanı ilgilendiren asgari ücret tespit görüşmeleri öncesinde, işçi sendikalarının en büyük konfederasyonu olan TÜRK-İŞ’in Genel Başkanı Ergün Atalay’dan kritik açıklamalar geldi. Balıkesir’in Edremit ilçesinde düzenlenen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü eğitim seminerinde konuşan Atalay, asgari ücretin toplumdaki rolünün nasıl değiştiğini gözler önüne serdi.
Ergün Atalay, asgari ücretin artık yasal tanımının ötesine geçtiğini belirterek, konunun toplumsal boyutuna dikkat çekti. Atalay, on yıl öncesinde asgari ücretin ülkenin çalışan nüfusunun yalnızca yüzde 13’ünü ilgilendirdiğini hatırlatırken, günümüzde bu oranın hızla yükselerek yüzde 45’e ulaştığını kaydetti.
Bu veriler ışığında Atalay, "Asgari ücret artık yasal anlamda 'en az ücret' değil, bir geçim ücreti haline geldi. İnsanlar hayatlarını bu ücretle idame ettirmeye çalışıyor," ifadelerini kullanarak ücretin gerçek hayattaki karşılığını vurguladı.
TÜRK-İŞ lideri, asgari ücretin sadece bir işçi maaşı olmaktan çıkarılarak, yaklaşık 100 farklı kamu kalemine endekslenmesinin yarattığı karmaşayı ve sorunları dile getirdi. Atalay, bu durumun ücretin belirlenmesi süreçlerini içinden çıkılmaz hale getirdiğini belirtti.
Atalay’ın dile getirdiği ve asgari ücrete bağlanan kritik kalemler arasında SSK primi, isteğe bağlı sigorta primleri, işsizlik maaşı, kısa çalışma ödeneği ve doğum izni gibi hayati sosyal yardımlar yer alıyor. Atalay, "Bu kalemleri hep aynı torbanın içine koyuyorlar, sonra da işin içinden çıkamıyorsun. Asgari ücretin bu kamu kalemlerinden ayrı tutulması gerekiyor," diyerek sistemsel bir ayrıştırma talebini yineledi.
Ergün Atalay, sendikaların kamuoyunda en çok tartışılan kararlarından biri olan asgari ücret tespit görüşmelerine katılmama nedenini de bu vesileyle netleştirdi. Atalay, temel gerekçenin Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değiştirilmesi talebi olduğunu vurguladı. Komisyon yapısı değişmediği sürece görüşmelere katılım sağlamayacaklarını belirten Atalay, bu kararın bir boykot olmadığını, aksine meselenin ciddiyetini gündeme getirme çabası olduğunu ifade etti: “Katılamamak demek, meseleyi gündeme getirmeye çalışmak demektir.”
Atalay ayrıca, sendikalarının 1 milyon 350 bin üyeye sahip olduğunu ve bunlardan 200 bininin kamu çalışanı olduğunu belirterek, doğum izni, analık ve babalık izni gibi sosyal haklarda memurlar ile işçiler arasında halen farklılıklar bulunduğunu ve bu eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.