• BIST 100

    10860,80%-0,58
  • DOLAR

    42,22% 0,05
  • EURO

    48,80% -0,16
  • GRAM ALTIN

    5539,53% 1,95
  • Ç. ALTIN

    9150,54% 1,49

Stockholm Sendromu

Önce Stockholm Sendromundan biraz bahsedelim. Bir insanın kendisini zora sokan, üzen koşulları kabullenmesi, benimsemesi hatta savunması, sıkıntıya sokan koşulları oluşturan nedenleri görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması

Eğitim 19.01.2020 21:33:06 0
Stockholm Sendromu
Önce Stockholm Sendromundan biraz bahsedelim. Bir insanın kendisini zora sokan, üzen koşulları kabullenmesi, benimsemesi hatta savunması, sıkıntıya sokan koşulları oluşturan nedenleri görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması olarak da tanımlanabilen Stockholm Sendromu; rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama  durumuna gelmeleri ve daha sonrasında suçlulara yardımcı olmaya çalışmaları ve sonunda özdeşim kurmaları hayatta kalma duygusuyla onunla beraber hareket etmeleridir..
Aslında bu durum kişinin kendi seçeneği değil, şiddetin direkt olarak doğurduğu sonuçlardan birisidir..
 

Rehin alma, taciz, savaş, aile içi şiddet, dini ve siyasi baskı gibi birçok durumda Stockholm sendromuna rastlanır. Zamanla baskı altındaki kişinin ona sevgi ve saygı duyması ile sonuçlanır. Zamanla suçlu kişi bu yöntemle haklı konumuna girer. Uzmanlar bu durumun yaşanmasındaki en büyük etkenin beyinin tehlikeye karşı koruma kalkanı oluştururken ortaya çıkan teslimiyet duygusundan kaynaklandığını belirtiyorlar..

Literatürdeki ismini ise Psikiyatr Nills Bejerot tarafından 1973 yılında yaşanan bir olay ile alır. Olay ise söyle:
1973 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de bir banka soyguncusu (Jan-Erik Olsson) altı gün boyunca 4 banka görevlisini rehin tuttu
Rehineler, mahkemede soyguncular aleyhinde ifade vermedi, hatta savunma ücreti için para topladılar.
Olay sırasında telefonla basına konuşan rehinelerden Kristin Enmark’ın “Asıl korktuğum polis” “Biz burada iyi vakit geçiriyoruz” demesi,  ülkede büyük şaşkınlık yaratmıştı.
O da yetmedi banka görevlilerinden bir tanesi nişanlısını terk etti ve soyguncunun hapisten çıkmasını bekledi.
   Ve ne yazık ki  günümüzde Stockholm Sendromunun belirtilerini  çoğu kişide görmek mümkün. Özellikle  çalışan kesimde Stockholm Sendromunun belirtileri kendini göstermektedir. 
   Neden çalışan kesimde diye soracak olursak da cevabı açık. Özellikle işinin ehli olmayanlar, ego sorunu yaşayanlar, dengesizler, kendisini yetersiz görenler, daha üst makamlardan destek alanlar;  görev ve yetkilerini kurumun amaçları için değil de kendi çıkar ve düşüncelerine göre kullanarak yetkisi altında   bulunanları   Stockholm Sendromuna sokmaktadırlar.  

Bu özellikleri taşıyan yöneticilerle çalışanlar  rehine tutumu sergileyerek; sorun yaşamamak, işini kaybetmemek, mobbinge maruz kalmamak, zarar görmemek, güçlünün yanında yer alarak kendini korumak  adına  kendisine rehine muamelesi yapanlara karşı sessiz kalıp daha da ötesi onunla beraber hareket etmektedirler. Kabul edilmiş  çaresizlik içinde yaşanan sorunları dile getirmekten korkup görmedim, duymadım, bilmiyorum ruh halini tercih etmektedirler... 
Hatta sorunu dile getirenler olduğunda da,  çalışanlardan bazıları   rehine Kristin Enmark’ın “Asıl korktuğum polis”. “Biz burada iyi vakit geçiriyoruz” davranışını gösterebilmektedir. 
Bu davranışın altında yatan asıl  neden ise, beynin tehlikeye karşı koruma kalkanı oluştururken ortaya çıkardığı teslimiyet duygusudur. Bu teslimiyet hali  çözüm arayanlara  engel olurken sorunun  yok sayılmasına neden olmaktadır. Durum böyle olunca da içinde çıkılmaz bir hale dönüşmektedir.
Öğretmen ve sendikacı olduğum için Stockholm Sendromunu en çok öğretmenlerde  görüyorum. Liyakat yoksunu okul yöneticileri ile çalışmak zorunda kalan  öğretmenlerimiz bu sendromu yaşamakta.Ve ne yazık ki bu sendrom öğretmenlerin   motivasyonunu , dolayısyla  da okullardaki başarıyı da olumsuz etkilemektedir. Mutsuz, çaresiz, mobbinge maruz kalmış, şartları kabullenmiş öğretmenlerle karşılaşıyorum sık sık. Kimileri “Yapacak bir şey yok, düzen böyle, biz artık kabullendik” ifadeleri ile teslimiyeti ve çaresizliği cümlelere döküp sessiz kalarak, kimileri de gücün yanında tavır sergileyerek kendini korumaya çalışıyor.
Öğretmenlerin kendisini zora sokan, üzen koşulları kabullenmesi, benimsemesi hatta savunması, sıkıntıya sokan nedenleri görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması   hali  ne yazık ki  bana Stockholm Sendromunu hatırlatmıştır. Dileğim eğitim camiasının bu sendromdan en kısa zamanda çıkmasıdır.
Kadriye Demirel

Hem Okul Hem İş Deneyimi: İŞKUR’un Yeni Gençlik Programı Detayları Açıklandı!

Bahçelievler Anadolu Lisesi Öğretmeni Hayatını Kaybetti!

Balıkesir Sındırgı'da Korkutan Deprem! Can ve Mal Kaybı Var mı?

Rehber Öğretmen Mücahit Özyurt Kalp Krizine Yenik Düştü

Öğretmenlere Özel İndirimli Biletle Yurt İçi Seyahat İmkanı!...

Nedret İlhan Keten Ortaokulu Matematik Öğretmeni Zeliha Bolkent Hayatını Kaybetti!

Öğretmenlerin Ek Ders Ücretine %19,39’luk Kritik Zam! Saatlik Ücret 194 TL’ye Yükseliyor!

MEB’den Ortak Sınav Sonrası Öğretmenlere Kritik KVKK Uyarısı! Sosyal Medyada Not Paylaşımı Kesinlikle Yasak!

8 Kasım Zafer Bayramı: Tarihin Altın Sayfası

Ağrı'daki Öğretmen Davası, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Kararıyla Emsal Oldu!

'İnce Hastalık' Teşhisi Konulan Deneyimli Öğretmen Hayatını Kaybetti!

Öğretmenlerin Yüzü Güldü: Bir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nden Tarihin En Yüksek Maaş Promosyonu Anlaşması!

40 Yaşındaki İngilizce Öğretmeni, Yaşam Mücadelesini Kaybetti!

MSB'den Suriyeli Askeri Öğrenci İddialarına Sert Yanıt!

Adalet Bakanlığı Yönetmeliği Yayımlandı: Hafta Sonu Noterlik Mesaisi Standartlaştı!

Norm Fazlası Öğretmenlerin Re'sen Ataması İptal Edildi!

Staj Başlangıcı Sigortalılık Başlangıcı Sayılacak mı? İşte Kanun Teklifinin Getirdikleri!

MEB’den Okul Öncesi Öğretmenlerine Dev Destek! Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Uygulama Videoları Yayında!

11. Yargı Paketi Meclis’e Ne Zaman Geliyor? Af Beklentisi Yerine İnfaz Düzenlemesi Öne Çıkıyor

Arnavutköy Korkmaz Yiğit AL Öğretmeni Ayşe Bumedien Hayatını Kaybetti!

Marmara Depremi Sonrası İstanbul Okulları Kapsamlı Denetimde! MEB'den 'Güvenli Okul' Açıklaması!

Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Resmî Gazete'de Yayımlandı!

Yeni Jandarma Kıyafet Yönetmeliği Resmen Yürürlükte: Dövme Yasağı Netleşti!

Milli Eğitim Akademileri Geliyor! Yönetici Ek Dersleri Artacak mıydı? Beklenti Boşa Çıktı!

Bedelli Askerlik Ücretine Rekor Zam Geliyor! Ocak 2026'da 330 Bin TL Eşiği Aşılabilir!

Öğrenci Servisi Metrelerce Yükseklikten Devrildi! Olay Yerine Çok Sayıda Jandarma ve Sağlık Ekibi Sevk Edildi!

Bakan Şimşek'in Açıklaması Sonrası Tüm Harçlar Netleşti: Pasaport, Ehliyet ve Harçlara %25,49 Zam Geliyor!

Öğretmenlerin En Büyük Sorunları Neler? Bürokratik Yük, Proje Yorgunluğu ve Maarif Modeli Sahadaki Etkileri Gündemde!

SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN 17 BİN PERSONEL MÜJDESİ! Hemşire ve Ebe Alımları Hangi Tarihlerde Yapılacak?

ÖMK Sonrası İlk Büyük Düzenleme: Yönetici Sınav Konuları Güncellendi!

Yükleniyor

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 12 9 1 2 19 29
2.FENERBAHÇE A.Ş. 12 8 0 4 15 28
3.TRABZONSPOR A.Ş. 12 7 1 4 10 25
4.SAMSUNSPOR A.Ş. 12 6 1 5 7 23
5.GÖZTEPE A.Ş. 12 6 2 4 9 22
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 12 6 4 2 5 20
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 12 5 3 4 -3 19
8.CORENDON ALANYASPOR 12 3 3 6 0 15
9.TÜMOSAN KONYASPOR 12 4 6 2 -2 14
10.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 12 3 4 5 -2 14
11.KOCAELİSPOR 12 4 6 2 -4 14
12.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 12 3 5 4 2 13
13.HESAP.COM ANTALYASPOR 12 4 7 1 -10 13
14.GENÇLERBİRLİĞİ 12 3 7 2 -5 11
15.KASIMPAŞA A.Ş. 12 2 6 4 -6 10
16.ZECORNER KAYSERİSPOR 12 1 5 6 -15 9
17.İKAS EYÜPSPOR 12 2 8 2 -9 8
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 12 2 9 1 -11 7