Pehlivanoğlu, okul ile üniversitelerin 15 Şubat'ta yüz yüze eğitime tam kapasiteyle başlatılması ve öğretmenlere aşılamada öncelik verilmesi önerisnde bulundu.
Pehlivanoğlu, Dernekçe Kovid-19 nedeniyle eğitim alanında yaşanan kayıplara dikkati çekmek maksadıyla 'Geleceğimiz Tehdit Altında Okula Dönmek Zorundayız' sloganıyla bugün başlatılan kampanyanın detaylarını açıkladı.
Bireyin sağlığı ile geleceği arasındaki dengenin sağlanmaması durumunda bir neslin felaketine yol açılabileceğini dile getiren Pehlivanoğlu, salgın sürecinde tüm dünyada, birçok alanda olduğu gibi eğitimde de öğrenme kriziyle karşı karşıya kalındığına işaret etti.
Pehlivanoğlu, özellikle 15 yaştan küçük çocuklar, aile geliri düşük ve erişim imkanları kısıtlı olanlar ile özel eğitim görmesi gereken çocuklar gibi dezavantajlı gruplar için eğitimdeki adaletsizlik uçurumunun artık kapatılamaz bir noktaya geldiğini söyledi.
ÜLKELER OKULLARI TAMAMEN KAPATMIYOR
Daha önce yaşanan öğrenme krizinin artık bir öğrenme yoksulluğuna dönüştüğünü iddia eden Pehlivanoğlu, Afrika ile Orta Doğu'daki devletler, Güney Amerika'daki birkaç ülke ile Türkiye'nin dışında Kovid-19 ile mücadele sürecinde okulları yüz yüze eğitime tamamen kapatan ülkenin olmadığını kaydetti.
- 'Öğrenme kayıpları bir felakete yol açabilecek noktaya geldi'
Okulların bütün ülkelerde en son kapatılan yerler olduğunu ve geleceğe ait sorumlulukların yerine getirilmesi için yüz yüze eğitime devam edilmesi gerektiğine vugru yapan Pehlivanoğlu, eğitime erişim imkanını ile birlikte konsantrasyon sorunu yaşayan öğrencilerin bulunduğunu, bu öğrenme kayıplarının artık sınıra ve bir felakete yol açabilecek noktaya ulaştığını ifade etti.
Pehlivanoğlu, salgın sürecinde eğitim alanında yaşanan sorunların arasında çocukların sağlığı ve ülkelerin geleceğine etkisi gibi durumların varlığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
'Önerimiz şu, okullar ve yükseköğretim 15 Şubat'ta tamamen eğitime başlamalıdır. Başlayamıyorsa Sağlık Bakanlığımızın 'Hayat Eve Sığar' uygulamasından yararlanılabilir. Pandeminin yüksek olduğu yerlerde okulları açamayabilirsiniz ama köylerde ilçe bazlı bir yönetime gidilebilir. Bu ne demek? Ankara'dan aldığımız kararla bütün okulları kapatmak değil, ilçeler bazında aldığımız bir yönetişimle okul yönetimini yapmalıyız.'
- '10 yaş altı için 2 yıla yayılacak yeni müfredat yapılması lazım'
'Bir okul 100 gün eğitim yapıp bir okul 80 gün eğitim yapacaksa işte orada yaz aylarından yararlanmalıyız. Çünkü Almanya, İngiltere gibi Avrupa'nın birçok ülkesinde yaz tatili 6 hafta, bizde 13 hafta. Gerekirse fedakarlık yapıp yaz aylarında eğitime devam etmeliyiz ki çocuklarımız geçmiş gibi yapmasın. 10 yaş altının, yaşanan eğitim kaybını kapatması imkansız. Onun için 'Bu sınıfı geçmişlerdi.' gibi bir yaklaşım kolaycılık ve riskli bir yaklaşım olur. 10 yaş altı için 2 yıla yayılacak yeni bir müfredat yapılması lazım ki Kovid-19 sürecinde öğrenemediklerini 2 yıllık süreçte kazansınlar.'
'Okulları açmazsak bugünkü nesli yarın kaybetme riskimiz çok yüksek ama bu eğitimi verecek öğretmenlerimizin de sağlıklı olduklarından emin olması lazım. Çocukların bulaştırıcılık riskinin öğretmen tarafından taşınmaması gerekiyor. Onun için TED olarak önerimiz, A2 birinci grubuna öğretmenlerimizin alınmasıdır.'
açıklamasında bulundu.
Pehlivanoğlu, dünya genelinde ülkelerin sağlık ile gelecek arasındaki ekonomik dengeyi koruma çabasında olduklarını lakin bunu yaparken 'gelecek', 'çocuk' ve 'öğrenci' kavramlarını ikinci plana atmadığını vurgulayarak,
'İyi bir planlamayla okullarımızı bir an önce açalım. TED olarak hep şunu söylüyoruz, okul sokaktan daha güvenlidir. Çocukları sokakta başıboş, kontrolsüz şekilde Kovid-19 ile karşı karşıya getireceğimize, okulda kontrollü, öğretmenin, müdürlerin, müdür yardımcılarının gözetiminde eğitimlerine devam etmelerini sağlayalım.'
dedi.
