Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan öğretmenler, Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında tüm şartları sağlasalar dahi uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarını alamıyor. Bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan sicil affı beklentisini artırıyor. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından verilen uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için binlerce öğretmenin önünde önemli bir engel duruyor: Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası. Öğretmenlik Meslek Kanunu'na göre, bu cezayı alan öğretmenler, ceza sicillerinden silinmeden kariyerlerinde ilerleyemiyor. Ancak cezanın silinmesi için 10 yıl gibi uzun bir süre geçmesi gerekiyor. Peki, hangi durumlar bu cezaya yol açıyor ve MEB'den sicil affı gelecek mi? İşte tüm detayları sizler için derledik, ayrıntılar:
MEB'de Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlikte Kritik Engel: Sicil Affı Gelmezse Binlerce Öğretmen Mağdur Olacak!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından öğretmenlere verilen uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları, kariyer basamaklarında yükselmek isteyen binlerce eğitimcinin hedefi olmaya devam ediyor. Ancak, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddeleri gereği, belirli bir disiplin cezasını alan öğretmenler, tüm şartları sağlasalar dahi bu unvanları elde edemiyor. Bu durum, eğitim camiasında "sicil affı" beklentisini daha da artırıyor.
Söz konusu engel, "kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası olarak biliniyor. Bu cezayı alan öğretmenler, ilgili ceza sicillerinden silinmeden uzman öğretmen veya başöğretmen olamıyorlar. Mevzuat gereği, bu ceza alındıktan sonra silinmesi için 10 yılın geçmesi gerekiyor. Bu süre, birçok öğretmenin kariyer planlamasında önemli bir gecikmeye yol açıyor ve hak ettiklerini düşündükleri unvanlara erişimlerini engelliyor.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilen çeşitli disiplin ihlalleri sonucunda öğretmenlere verilebiliyor. Bu hallerden bazıları şunlardır:
Bu disiplin cezaları nedeniyle kariyer basamaklarında yükselemeyen binlerce öğretmen, MEB'den sicil affı çıkarılmasını talep ediyor. Geçmişte farklı dönemlerde çıkarılan sicil affı uygulamaları, benzer mağduriyetleri gidermişti. Eğitim sendikaları da dahil olmak üzere birçok paydaş, öğretmenlerin motivasyonunu artırmak ve haksız yere kariyerlerinin engellenmesinin önüne geçmek için bu konuda bir düzenleme yapılmasını bekliyor. Aksi takdirde, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun getirdiği uzman ve başöğretmenlik unvanları, sicilinde bu tür bir cezası bulunan çok sayıda öğretmen için hayalden öteye geçemeyecek.
Editörün Yorumu
Öğretmenlik sadece bir meslek değil, aynı zamanda toplumun vicdanı olma sorumluluğunu da taşımaktadır. Bu sorumluluğu yıllarca hakkıyla yerine getiren eğitimcilerin kariyer basamaklarında adil şekilde değerlendirilmesi, eğitim sistemine olan güveni de doğrudan etkiliyor. Kademe ilerlemesinin durdurulması gibi cezaların, kişinin özverili çalışmalarını gölgeleyerek uzun vadeli bir kariyer engeline dönüşmesi, mesleki motivasyonu zedelemektedir. Sicil affı gibi düzenlemelerin yeniden değerlendirilmesi, hem eğitim camiasındaki moral bütünlüğünü koruyacak hem de hakkaniyete dayalı bir sistemin inşasına katkı sağlayacaktır. Eğitimde reformdan söz ediyorsak, öğretmeni yok sayan değil, onu duyan ve destekleyen bir politikaya yönelmek şarttır.