Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen atama sayısındaki düşüş, okullarda nöbet görevlerini doğrudan etkiliyor. Ücretli öğretmenlere nöbet görevi verilemediği için, kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlere haftada birden fazla nöbet yükü düşüyor. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda görev yapan öğretmenleri, yeni dönemde ağır bir nöbet yükü bekliyor. İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği gereği haftada birden fazla nöbet görevi verilebileceği belirtilirken, ücretli öğretmenlere nöbet görevi verilememesi nedeniyle bu yükün kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin üzerine bineceği ifade edildi.
Öğretmenlere Çifte Nöbet Yükü Kapıda: Atama Kısıtlaması Okullarda Krize Yol Açıyor!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bünyesinde görev yapan öğretmenler, yeni eğitim öğretim döneminde mevcut görevlerine ek olarak nöbet yükünün artması riskiyle karşı karşıya. İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "haftada birden fazla nöbet görevi verilebilir" maddesi, sendikalar tarafından uzun süredir "kabul edilemez" olarak nitelendirilse de, sahadaki öğretmen açığı ve kadrolu öğretmen atamalarındaki kısıtlamalar nedeniyle bu durumun mecburiyet haline geldiği belirtiliyor.
Eğitimdeki en büyük sorunlardan biri olan öğretmen açığı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın son yıllarda yaptığı atama sayılarının oldukça düşük kalmasıyla derinleşiyor. Yıldan yıla artan öğretmen ihtiyacının önemli bir bölümü, ücretli öğretmenler aracılığıyla giderilmeye çalışılıyor. Ancak bu durumun beraberinde getirdiği kritik bir sorun var: Ücretli öğretmenlere nöbet görevi verilemiyor.
Bu yasal kısıtlama, okullardaki nöbet görev yükünün tamamen kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin üzerine binmesine neden oluyor. Öğretmen sendikalarının itirazlarına rağmen, mevzuat gereği okul yönetimleri, nöbet çizelgelerini oluştururken kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlere haftada birden fazla nöbet görevi vermek durumunda kalabiliyor.
Uzmanlar ve sendika temsilcileri, bu durumun kısa vadede çözülemeyeceği endişesini taşıyor. Özellikle önümüzdeki 3 yıl boyunca yapılacak toplam öğretmen ataması sayısının 25 bin gibi düşük bir seviyede kalması bekleniyor. Bu öngörü, okullardaki öğretmen açığının derinleşeceği ve dolayısıyla kadrolu ve sözleşmeli öğretmenler üzerindeki nöbet görevi yükünün en az 3 yıl daha devam edeceği anlamına geliyor.
Bu durum, öğretmenlerin hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha fazla yıpranmasına yol açarken, hali hazırda yoğun olan ders programlarına ek olarak artan nöbet görevleri, öğretmenlerin üzerindeki baskıyı artırıyor. Sendikalar, bu uygulamanın eğitim kalitesini de olumsuz etkileyebileceği ve öğretmenlerin motivasyonunu düşüreceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Öğretmenlerin nöbet görevi yükünün azaltılması ve adil bir dağıtım sağlanması için acil çözüm yolları aranırken, gözler Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmen atamaları ve ücretli öğretmenlik uygulamasına yönelik atacağı adımlara çevrilmiş durumda.
Öğretmenlere haftada birden fazla nöbet görevi mi verilecek?
Kadro açığı nedeniyle nöbet yükü artarken, ücretli öğretmenler yine görev dışında. Öğretmenler, sendikalar, veliler ne düşünüyor? “Artan görev yüküyle öğretmenlerin dayanıklılığı nasıl korunacak? Nöbet görevlendirmelerinde daha adil bir sistem ne zaman gelecek?” Yorumlarınızı yazabilirsiniz