Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) öğretmen atamalarında uyguladığı mülakat sistemi, yine yargının merceği altına girdi ve tartışmaların odağına yerleşti. Türk Eğitim-Sen'in desteklediği bir davada, Ankara 25. İdare Mahkemesi, mülakat puanlamasındaki hukuksuzluğu tespit ederek emsal teşkil edebilecek önemli bir karara imza attı. Sendikanın avukatları aracılığıyla açılan davada, mahkeme öğretmen adayının lehine karar vererek, mülakat uygulamasındaki objektiflik eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ankara 25. İdare Mahkemesi'nin 2024/2116 Esas ve 2025/728 Karar sayılı, 13 Mayıs 2025 tarihli kararı, mülakat komisyonunun puanlama sistemindeki çarpıklığı net bir şekilde ortaya koydu. Mahkeme, "eğitim bilimleri" kriteri için adayın hiçbir somut gerekçe gösterilmeden sıfır (0) puan almasını hukuka aykırı buldu.
Kararda, adayın "konuyu kavrayıp özetleme, ifade yeteneği ve muhakeme gücü" gibi benzer alt kriterlerde 18 ve 19 gibi yüksek puanlar almasına rağmen, "eğitim bilimleri" alanında sıfır puan verilmesinin çelişkili ve tutarsız olduğu özellikle vurgulandı. Mahkeme, somut bir gerekçeye dayanmadan sıfır puan verilmesinin, idarenin takdir yetkisini objektif bir şekilde kullanmadığı anlamına geldiğine hükmederek, sözlü sınav sonucuna ilişkin işlemin iptaline karar verdi. Bu karar, mülakatlardaki keyfiliğe karşı önemli bir hukuksal zafer olarak değerlendiriliyor.
Türk Eğitim-Sen, mahkeme kararının ardından yaptığı açıklamada, mülakat mağduru öğretmen adaylarının haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceklerini bir kez daha vurguladı. Sendika, bugüne kadar pek çok aday için hukuki destek sağladıklarını ve benzer içerikli iptal kararlarının sayısının her geçen gün arttığını belirtti. Bu durum, mülakat sisteminin güvenilirliği ve adil olup olmadığı konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Mahkeme tarafından verilen bu iptal kararlarının ardından, söz konusu öğretmen adaylarının sözlü sınav sonuçları geçersiz sayılıyor ve yaşanan hak kaybı telafi ediliyor. Türk Eğitim-Sen, mülakat mağduru olduğunu düşünen tüm öğretmen adaylarını, haklarını korumak adına yargı yoluna başvurmaktan çekinmemeleri gerektiği konusunda bilgilendiriyor. Bu tür kararlar, öğretmen atamalarındaki mülakat sisteminin geleceği açısından da önemli bir emsal oluşturuyor ve sistemin tamamen kaldırılması yönündeki talepleri güçlendiriyor.
