10316,40%-2,27
41,82% 0,03
48,57% 0,35
5578,83% 0,99
9152,64% 1,05
Eylül 2025 itibarıyla açıklanan TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) oranı yüzde 3,23 olarak duyuruldu.
Böylece üç aylık kümülatif enflasyon yüzde 7,5 seviyesine ulaştı.
Bu verilere göre, memur maaşlarına yüzde 13,64 oranında artış ve 1.000 TL taban farkı şimdiden kesinleşmiş durumda.
Yıl sonu enflasyon beklentilerine göre ise Ocak 2026 zammı yüzde 16,5 ile 18,5 aralığında gerçekleşecek.
Bu oran, hem memurlar hem de emekliler için enflasyona paralel bir artış anlamına geliyor.
Sosyal Güvenlik Uzmanı İsa Karakaş, yaptığı değerlendirmede, TÜFE rakamlarının halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıyı tam olarak yansıtmadığını vurguladı.
Karakaş, temel gıda ve konut fiyatlarındaki artışın alım gücünü ciddi biçimde aşındırdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Resmi verilerde düşüş görülse de vatandaş hala market kasasında inliyor. Temel ihtiyaçlarda fiyat istikrarı sağlanmadıkça, maaş artışlarının kalıcı bir rahatlama getirmesi zor.”
Uzmanlara göre, özellikle kira, gıda ve enerji kalemlerinde yaşanan yüksek fiyat artışları, yüzde 18 civarındaki maaş zammını reel anlamda yetersiz hale getiriyor.
Karakaş, hükümetin 2025 yılı sonu için yüzde 30’un altında enflasyon hedefi bulunduğunu hatırlattı.
Resmi hedef yüzde 28,5, TCMB’nin Piyasa Katılımcıları Anketi verisine göre beklenti ise yüzde 29,86 seviyesinde.
“Yeter ki yüzde 30’u aşmasın” diyen Karakaş, son çeyrekte bazı kamu zamlarının ertelenebileceğini ve bu durumun ocak ayı maaş artış oranını etkileyebileceğini ifade etti.
“Ekonomide kontrollü bir yavaşlama hedefleniyor. Hükümet, yıl sonu dengelerini korumak için bazı mali düzenlemeleri ocak sonrasına öteleyebilir.”
Karakaş, değerlendirmesinde 2008 sonrası SGK sistemine dahil olan memurlar için de dikkat çekici bir tespitte bulundu:
“2008 sonrası göreve başlayan memurlar, yeni sistem gereği 2033’ten önce emekli olamayacak. Bu nedenle analizlerimiz, mevcut şartlarda emekliliğe hak kazanmış eski sistem memurlarına göre yapılmaktadır.”
Yeni düzenleme, genç memurlar açısından daha uzun çalışma süresi ve geciken emeklilik anlamına geliyor.
Kasım ve Aralık ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte ocak zammı oranı netleşecek.
Ancak mevcut verilere göre yüzde 16–18 aralığında maaş artışı ve 1.000 TL taban farkı büyük ölçüde kesinleşmiş durumda.
Buna karşılık, seyyanen zam beklentisi zayıflamış görünüyor.
Karakaş, konuya ilişkin olarak:
“Bu yıl da seyyanen zam beklentilerinin karşılanması zor görünüyor. Hükümetin önceliği, bütçe disiplinini korumak ve enflasyon hedefini tutturmak.”
ifadelerini kullandı.
Uzmanlar, açıklanan oranların kağıt üzerinde pozitif görünmesine rağmen, hane halkı bütçesinde hissedilen baskının sürdüğüne dikkat çekiyor.
Artan gıda, kira ve ulaşım maliyetleri, özellikle büyükşehirlerde yaşayan kamu çalışanlarını zor durumda bırakıyor.
Ekonomi çevrelerinde, ocak zammının ardından hükümetin ek vergi düzenlemeleri veya sosyal destek paketleri üzerinde çalışma yürütebileceği konuşuluyor.
Editör Yorumu:
Enflasyon oranlarının tek başına maaş artışıyla telafi edilemediği bir dönemdeyiz.
Kamu çalışanlarının alım gücünü koruyabilmek için yalnızca zam değil, yapısal bir gelir politikası gerekiyor.
2008 sonrası memur sistemindeki uzun vadeli dengesizlikler, genç kamu çalışanlarının gelecek planlarını da etkiliyor.
Ekonomideki iyileşme hedeflerinin sahaya yansıması için, maaş düzenlemelerinin gerçek yaşam maliyetleriyle örtüşmesi şart.
Kısacası, rakamlar umut verse de, mutfaktaki yangın hâlâ sönmedi.