9067,24%-1,13
39,24% 0,35
44,48% -0,20
4156,28% -0,37
6639,12% -0,07
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bazı İl Milli Eğitim Müdürlükleri, 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için "Proje İmam Hatip Ortaokulu" uygulamasını duyurdu. Bu okullara yönelik sınavla öğrenci alımı, burs, ücretsiz yemek gibi ayrıcalıklı imkanlar sunulması, Eğitim-Sen'in sert tepkisine neden oldu. Sendika, bu durumu "eğitimde ayrımcılık" ve "kamu kaynaklarının tek bir okul türüne tahsisi" olarak değerlendiriyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bazı illerde duyurduğu Proje İmam Hatip Ortaokulu modeli, eğitim çevrelerinde tartışma yarattı. Eğitim-Sen’in yaptığı açıklamalara göre, bu okullara öğrenci alımında sınav sistemi, burs, ücretsiz yemek, ulaşım desteği ve özel sınıf imkanları sağlanıyor. Ancak kamu kaynaklarının yalnızca belli bir okul türüne ayrılması, eğitimde eşitlik ilkesi açısından soru işaretleri doğuruyor. Peki, Proje İmam Hatip Ortaokulu uygulaması eğitime nasıl etki edecek?
MEB’den Yeni Eğitim Modeli: Proje İmam Hatip Ortaokulları Kamu Kaynakları İçin Ayrıcalıklı mı?
Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yürürlüğe konulan yeni eğitim modeli, "Proje İmam Hatip Ortaokulları" uygulaması ile gündeme geldi. Bazı illerde İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından duyurulan bu model, özel destekler ve teşviklerle kamu eğitim sisteminde tartışma yaratıyor. Eğitim-Sen ve bazı eğitim uzmanları bu yeni uygulamanın kamu kaynaklarının dağılımında adaletsizlik yaratabileceğini ve eğitimde fırsat eşitliğini zedeleyebileceğini ifade ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın duyurduğu model kapsamında Proje İmam Hatip Ortaokulları için çeşitli ayrıcalıklı imkanlar sağlanacağı açıklandı. Açıklanan avantajlar şu şekilde sıralanıyor:
Sınavla öğrenci alımı
Öğrencilere burs desteği
Ücretsiz kırtasiye yardımı
Öğle yemeği ve ulaşım desteği
24 kişilik özel sınıflar
Alanında uzman öğretmenler tarafından eğitim verilmesi
Bu uygulamalar, imam hatip ortaokullarını destekleyen bir eğitim politikası olarak yorumlanırken, diğer okul türlerine benzer imkanların sağlanıp sağlanmayacağı kamuoyunda merak konusu oldu.
Eğitim-Sen’in yaptığı değerlendirmelere göre, bu özel desteklerin yalnızca imam hatip okullarına sağlanması eğitimde ayrımcılığa sebep olabilir. Türkiye’de farklı okul türleri arasında denge kurmak yerine, belli bir okul türüne ekstra teşvik sağlanması devletin tüm öğrencileri eşit şekilde desteklemesi gerektiği ilkesine ters düşebilir.
Bu noktada bazı kritik sorular gündeme geliyor:
Fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, meslek liseleri ve diğer devlet okulları için neden benzer destekler sağlanmıyor?
Devlet, tüm öğrenciler için eşit eğitim imkanlarını sağlamalı değil mi?
Ücretsiz yemek ve ulaşım desteği neden sadece belirli okullara veriliyor?
Eğitim uzmanları, devletin kamu kaynaklarını tüm öğrencilere eşit olarak sunması gerektiğini ve eğitim politikalarının tüm okul türlerini kapsayıcı olması gerektiğini vurguluyor.
Bazı illerde il milli eğitim müdürlerinin okul müdürleriyle yaptığı özel toplantılarda, 5. sınıfa geçecek öğrencilerin imam hatip ortaokullarına yönlendirilmesi talep edildiği iddia ediliyor.
Bu durum, velilerin çocuklarının eğitim kurumunu seçme hakkını doğrudan etkileyebilir. Eğitim-Sen ve bazı veliler, eğitim sisteminin merkezi yönlendirme yerine, bireylerin özgür tercihlerine dayanması gerektiğini belirtiyor.
> Eğitim tercihi, devletin veya kamu görevlilerinin yönlendirmesiyle değil, velilerin ve çocukların özgür iradesiyle şekillenmelidir.
Bu tür yönlendirme politikaları, eğitimde bireysel hakları ve özgürlükleri göz ardı edebilir.
Eğitim-Sen’in yayınladığı açıklamada kamu kaynaklarının belirli bir okul türüne değil, tüm öğrencilere eşit biçimde sunulması gerektiği vurgulanıyor. Kamusal eğitim politikalarında, tüm okul türlerine devlet desteği verilmesi gerektiği ifade edilirken, imam hatip ortaokullarına sağlanan özel ayrıcalıkların diğer devlet okullarında sunulmamasının ayrımcılık teşkil edebileceği belirtiliyor.
Bu noktada, eğitim politikalarına dair şu kritik noktalar öne çıkıyor:
Devlet tüm öğrencileri eşit desteklemeli mi?
Belli bir okul türüne özel ayrıcalık verilmesi eğitim sisteminde kutuplaşmaya neden olabilir mi?
Devletin tüm okul türlerine eşit mesafede durması eğitimde fırsat eşitliği açısından kritik mi?
Eğitim politikalarının nasıl şekilleneceği konusunda önümüzdeki süreç kritik olacak. Eğer bu model ulusal çapta yaygınlaştırılırsa, Türkiye’de eğitim sistemi daha yönlendirilmiş bir yapıya dönüşebilir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda kamuoyuna nasıl bir açıklama yapacağı, bu uygulamanın eğitim sistemine nasıl etki edeceği merakla bekleniyor.
Bu yeni eğitim modeli, eğitim sisteminde yönlendirme ve kamu kaynaklarının eşit dağıtımı gibi tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Devletin eğitim politikalarında tarafsız olması, tüm öğrencilere eşit mesafede durması ve kamu kaynaklarını adil şekilde dağıtması beklenirken, Proje İmam Hatip Ortaokulları uygulaması bu ilkeyi sorgulatıyor.
Kamuoyu ve eğitim sendikaları, bu sürecin nasıl ilerleyeceğini ve uygulamanın Türkiye genelinde nasıl karşılanacağını yakından takip etmeye devam ediyor.