Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Türk kültürünü yurt dışında tanıtmak, yaymak ve yurt dışındaki vatandaşlarımız ile soydaşlarımızın kültürel bağlarını güçlendirmek amacıyla önemli bir duyuru yayımladı. Türk dilinin öğretilmesi hedefiyle yürütülen yurt dışı eğitim ve öğretim faaliyetleri kapsamında, Çevrim İçi Türkçe ve Türk Kültürü Dersi (TTKD) için öğretmen başvuruları başladı. Bu fırsat, yurt dışında yaşayan Türk çocuklarına ve gençlere ana dillerini ve kültürlerini öğrenme imkanı sunarken, öğretmenlere de uluslararası bir deneyim kazandırıyor.
MEB'in duyurusuna göre, 2025-2026 eğitim öğretim yılında Çevrim İçi Türkçe ve Türk Kültürü Dersi (TTKD) verilecek ülkeler ve ders saatleri netleşti. Dersler, ABD, Bulgaristan, Çin, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İsveç ve Norveç'teki öğrencilere yönelik olacak.
Ders saatleri ise, Türkiye saatiyle uyumlu olarak belirlendi:
Hafta içi: 19.00'dan sonra
Hafta sonu: 09.00-20.00 saatleri arasında
Her derste en az iki saatlik bir eğitim planlanıyor. Bu esnek saatler, hem öğretmenlerin mevcut görevlerine devam etmelerine olanak tanıyor hem de farklı zaman dilimlerindeki öğrencilere ulaşmayı kolaylaştırıyor.
Çevrim İçi Türkçe ve Türk Kültürü Dersi'nde görev almak isteyen öğretmenlerin belirli bir sürece uyması gerekiyor. Başvurular için önemli detaylar şunlar:
Özgeçmiş Formu: Öğretmen adaylarının, belirtilen adreste bulunan özgeçmiş formunu eksiksiz doldurmaları gerekiyor. Formun içeriği, adayın mesleki deneyimi, eğitim bilgileri ve ilgili alandaki yetkinlikleri hakkında bilgi sağlamayı amaçlıyor.
Gönderim Yöntemi: Doldurulan özgeçmiş formları, https://ulkemyanimda.eba.gov.tr/ web sayfasında yer alan ilgili e-posta adresine gönderilmelidir. Bu dijital başvuru sistemi, süreci daha hızlı ve erişilebilir hale getiriyor.
Son Başvuru Tarihi: Başvurular için son tarih 15 Temmuz 2025 olarak belirlendi. Bu tarihten sonra yapılan başvurular değerlendirmeye alınmayacak.
MEB, bu duyuruyu tüm okul ve kurum müdürlüklerine ileterek, görevli öğretmenlere duyurulması hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesini talep etti. Bu, Türk dilinin ve kültürünün yurt dışında daha geniş kitlelere ulaşması adına önemli bir fırsat olarak görülüyor.