10370,78%-0,90
41,84% 0,01
48,95% 0,40
5747,36% 1,54
9693,42% 3,62
Milli Eğitim Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği Eğitim Müfettiş Yardımcılığı mülakatı, yargıdan döndü. Ankara 11. İdare Mahkemesi, adayın başarısız sayılmasına ilişkin işlemi iptal ederek sözlü sınavlarda şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesini yeniden gündeme taşıdı.
Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından gerçekleştirilen Eğitim Müfettiş Yardımcılığı sözlü sınavı (mülakat), Ankara 11. İdare Mahkemesi’nin kararıyla iptal edildi. Türk Eğitim-Sen üyesi bir öğretmenin açtığı davada Mahkeme, sözlü sınavın şeffaflık ve denetlenebilirlik ilkesine aykırı olduğuna hükmetti. Kararın gerekçesinde, komisyon üyelerinin her bir soruya ayrı ayrı puan vermek yerine gerekçesiz toplam puan vermesi ve cevapların kayıt altına alınmaması, süreci hukuka aykırı kılan temel usulsüzlükler olarak belirtildi. Bu karar, kamu kurumlarında yapılan mülakatların objektifliği açısından önemli bir emsal teşkil ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından düzenlenen Eğitim Müfettiş Yardımcılığı sözlü sınavı, yargı engeline takıldı. Türk Eğitim-Sen üyesi bir öğretmenin açtığı dava sonucunda, Ankara 11. İdare Mahkemesi mülakat sonucunun hukuka aykırı olduğuna hükmetti ve işlemi iptal etti.
Mahkeme kararında, sözlü sınavların “objektif, denetlenebilir ve liyakat esasına uygun” olması gerektiği vurgulandı. Bu yönüyle karar, kamu kurumlarında yapılan mülakat uygulamaları açısından emsal niteliğinde bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Mahkemenin gerekçeli kararında, sözlü sınavın değerlendirme sürecinde ciddi usulsüzlükler bulunduğu belirtildi. Adaya yöneltilen dört sorunun her birinin 12,5 puan değerinde olduğu tespit edilirken, komisyonun bu sorulara ilişkin ayrı ayrı puanlama yapmadığı ortaya çıktı.
Değerlendirme formunda, hangi soruya kaç puan verildiği ve bu puanların hangi kriterlere göre belirlendiği açıkça gösterilmedi. Mahkeme, bu durumun “denetlenebilirlik ve şeffaflık ilkeleriyle bağdaşmadığını” belirterek, adaya verilen 54 puanlık başarısızlık kararını hukuka aykırı buldu.
Ankara 11. İdare Mahkemesi, kararında Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına atıfta bulunarak, kamu personeli alımlarında uygulanan sözlü sınavların objektif kriterlere dayanması gerektiğini vurguladı.
Mahkeme, “her adayın performansının kayıt altına alınması ve gerekçeli puanlamaların açıkça belirtilmesi gerektiğini” belirtti.
Bu bağlamda, adayın hangi soruya nasıl yanıt verdiğinin kaydedilmemesi, hukuka aykırılık teşkil eden temel unsur olarak değerlendirildi.
Mahkemenin bu kararı, kamu kurumlarında yapılan sözlü sınavların güvenilirliği ve liyakat ilkesine uygunluğu konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Eğitim sendikaları uzun süredir mülakat sisteminde yaşanan şeffaflık eksikliğini eleştiriyor.
Karar, bundan sonraki süreçte benzer sınavlara ilişkin yargı denetimi yolunu da güçlendirecek nitelikte görülüyor.
Söz konusu karar, yalnızca davacı öğretmen açısından değil, tüm kamu personeli mülakatları açısından da örnek teşkil ediyor.
Uzmanlar, bu tür kararların “liyakat temelli atama sistemini güçlendireceğini” ve mülakat süreçlerinde daha titiz bir yasal denetimi zorunlu kılacağını ifade ediyor.