10954,34%0,46
42,36% 0,04
48,89% 0,07
5528,00% -0,40
9301,82% 0,00
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülürken atmosfer gerildi. Muhalefet partisi milletvekilleri, Bakan Yusuf Tekin’i ellerindeki karnelerle protesto etti. Bakan Tekin ise bu protestoya çok sert bir yanıt vererek, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’ya hitaben, "Bu karneden dolayı sana sıfır veriyorum. Söylediğin şeylerin yüzde 99'u yalan" dedi ve tartışmanın fitilini ateşledi.
TBMM’DE MEB BÜTÇESİ GERGİNLİĞİ: KARNE PROTESTOSU SERT TARTIŞMAYA DÖNÜŞTÜ
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu, Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesini görüşmek üzere toplandığı sırada beklenmedik bir gerginliğe sahne oldu. Muhalefet milletvekillerinin Bakan Yusuf Tekin’i karnelerle protesto etmesi, oturumun atmosferini bir anda değiştirdi.
Görüşmeler sürerken CHP ve diğer muhalefet partilerinden bazı milletvekilleri, eğitim politikalarını eleştirmek amacıyla yanlarında getirdikleri karneleri Bakan Tekin’e göstererek tepki verdi. Bu protestonun ardından salonda bir anda büyük bir hareketlilik yaşandı.
Protestoya ilk yanıt Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’den geldi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'ya dönerek şu ifadeleri kullandı:
“Bu karneden dolayı sana sıfır veriyorum. Söylediğin şeylerin yüzde 99’u yalan.”
Bu sözler, komisyondaki tartışmanın fitilini ateşledi ve görüşmeler sert bir polemiğe dönüştü.
Bakan Tekin’in açıklamasının ardından söz alan CHP’li Veli Ağbaba, Bakan’a şu yanıtı verdi:
“Eğer sen bu işe ‘yalan’ diye girersen bu iş olmaz.”
Ağbaba’nın karşı çıkışı tartışmayı büyüttü; diğer milletvekilleri de devreye girince komisyon salonunda tansiyon iyice yükseldi.
Gerilimin tırmanması üzerine Bakan Tekin, tartışmayı yumuşatmaya yönelik bir açıklama yaparak şu ifadeyi kullandı:
“Veli Bey’le benim hukukum başka.”
Bu söz, tartışmanın kişisel bir düzleme çekildiği yönünde yorumlandı. Komisyon Başkanı, ortamı yatıştırmak için müdahalede bulundu ve oturum rutin gündemine dönmeye çalıştı.
Komisyon görüşmelerindeki bu sert dil, son yıllarda eğitim politikaları etrafında biriken eleştiri ve beklenti yoğunluğunu açıkça ortaya koyuyor. MEB’in 2026 bütçesi, öğretmen atamalarından müfredat reformuna kadar geniş bir alanı kapsıyor. Dolayısıyla bütçe tartışmalarının yüksek tansiyonlu geçmesi şaşırtıcı değil.
Ancak siyasal atmosferde kullanılan bu sert üslup, politika üretme süreçlerinde yapıcı zeminin daralmasına neden olabileceği için dikkat çekici. Uzmanlar, eğitim gibi uzun vadeli planlama gerektiren alanlarda daha kapsayıcı bir iletişim dilinin önemine vurgu yapıyor.