Saygıdeğer Adalet ve basın emekçileri,
Malumunuz olduğu üzere, yetkili konfederasyon ile Hüküm arasında 2 Ağustosta Başlayan ve 23 Ağustos da sona eren, 6. Dönem Toplu Sözleşmenin sonunda yapılan açıklamalarda görüldüğü üzere, Adalet Bakanlığı Personelleri yine üvey evlat muamelesi görmüştür.
Açıklamalar, Adalet Bakanlığı Personellerini tatmin etmemiştir.
Gece gündüz mesai mefhumu gözetmeksizin, fedakarca çalışan Adalet Bakanlığı Personelleri, üvey evlat muamelesini asla kabul
Dünya üzerinde ve ülkemiz de yaşanan pandemi dolayısıyla yapılan zamlar neticesinde, hayat pahalılığı Yargı Emekçilerinin belini bükmüştür.
İşverenin ve TÜİK’in çarşı pazardaki gerçek enflasyondan bir haber olduklarını düşünüyoruz.
Çalışma Bakanını ve TUİK yetkililerini birlikte marketlere, çarşı ve pazara gerçek enflasyonu görmeleri için alışverişe davet ediyoruz.
Bu yıl toplu sözleşme komedisinde diğer, toplu sözleşme süreçlerinden farklı olarak, 2 Konfederasyonun aynı sahneyi paylaştıklarını görmekteyiz.
Hükümet tarafından teklif edilip yetkili sendika tarafından da kabul görüp bugün açıklanan zam oranlarının beklentilerden çok uzak, Memur ve Memur emeklilerinin tamamını ve iş kollarına dair yapılacak zam oranı ile diğer verilecek özlük haklarının, ülke gerçeklerinden uzak bir şekilde tezahür ettiğini yeniden görmüş oluyoruz.
Her iki yılda bir yetkili ama etkisiz konfederasyon ile sergilenen bu komediye aşinayız.
Türkiye’deki memur sendikacılığının, masa başında ve kapalı kapılar ardında, belli siyasi öncelikler ile kişisel ikballerin gölgesi altında, farklı ve evrensel sendikacılık ilkelerinden uzak bir şekilde bir yapıya dönüştürülmüş olmasından yetkili ve etkisiz konfederasyon ile işveren olan hükümet birlikte sorumludurlar.
Yargı Çalışanlarının yıllara yaygın, kronikleşmiş sorunlarına çözüm üretme, onurlu ve adil bir gelir dağılımı ile hayatını idame ettirebileceği bir gelir düzeyinin, her iki yılda bir tırpanlanarak yargı çalışanlarının maaşları kuşa döndürülmüştür.
Yargı Çalışanlarının Nöbet, Havuz, Fazla Mesai, Keşif, Haciz, gibi ek gelir kaynakları ya tamamen ortadan kaldırılmış ya da olmaz şartlara bağlanmıştır.
Hükümet tarafından, çarşı ve pazar enflasyonundan ve ülke gerçeklerinden uzak yapılan teklifi ve belirlenen zam oranlarını asla kabul etmiyoruz.
Yetkili ve etkisiz konfederasyon ile masa arkadaşı diğer konfederasyonun, günü kurtarmak adına, dostlar alışverişte görsün mantığı ile yaptıkları eylemlerin de çalışanlar nezdinde, hiçbir inandırıcılığı kalmamıştır.
Adalet Sen;
Onurlu, Sendikacılığın adresidir.
Yargı Çalışanlarını sahipsizliğe ve çaresizliğe sevk eden, Yargı Çalışanlarını sadece sayısal bir ifade olarak gören çağdışı sendikacılık anlayışının miadı dolmuştur.
Sergilenen ve sergilenecek olan tiyatronun hiçbir yerinde olmadık olmayacağız.
Dün olduğu gibi bugün de yarın da Yargı Çalışanlarının bağımsız ve güçlü sesi olmaya, en yüksek perdeden korkmadan, çekinmeden hiçbir siyasi veya kişisel ikbalin peşinden koşmadan onurlu sendikacılık yapmaya devam edeceğiz
Bu minvalde, buradan bir kez daha altını çizerek haykırıyoruz. Adalet Bakanlığı Personeli ve tüm memurlara reva görülen bu zam oranları ve teklifler gerçeklikten çok çok uzak ve kabul edilebilir değildir.
Tekrar ve tekrar bu zam oranını uygun görenleri, bu zam oranına imza atanları çarşıya, pazara gerçek enflasyonu görmeye davet ediyoruz.
Unutulmasın ki; Adalet devletin temelidir ve bu adalet herkese lazımdır.
Saygılarımızla Adalet Sen.
