Eğitim

Eğitim Sen'den MEB'e Proje Okul Tepkisi: Keyfiyete Son Verin!

Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okullarına öğretmen atama ve yönetici görevlendirme sürecini eleştirerek, "Keyfiyete son verilmeli, liyakat esas alınmalıdır" çağrısında bulundu.

Abone Ol

Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın proje okullarına öğretmen atama ve yönetici görevlendirme sürecini eleştirerek, "Keyfiyete son verilmeli, liyakat esas alınmalıdır" çağrısında bulundu. Sendika, mevcut uygulamanın kayırmacılığı ve adaletsizliği artırdığını savunuyor.
 

Proje Okulları Tartışması: Eğitim Sen'den MEB'e Eleştiriler

Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) özel program ve proje uygulayan eğitim kurumlarına öğretmen atama ve yönetici görevlendirme takvimi açıklanmasının ardından, Eğitim Sen'den eleştiriler yükseldi. Sendika, proje okullarında görevlendirmelerin şeffaf olmadığını, liyakat yerine keyfi uygulamaların ön planda olduğunu savunuyor.

Eğitim Sen'in açıklamasına göre, proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları bakan onayı ile 4 yıllığına yapılmakta ve yine bakan onayı ile 4 yıl daha uzatılabilmektedir. Ancak, bu süreçte hiçbir somut kriter belirlenmemekte, tamamen idarenin takdirine bırakılmaktadır. Sendika, bu durumun kayırmacılığa ve adaletsizliğe yol açtığını belirtiyor.

Eğitim Sen, MEB'in yayımladığı proje okulları öğretmen atama ve yönetici görevlendirme kılavuzunun da taleplerini dikkate almadığını, liyakat yerine kayırmacılığı ve keyfi uygulamaları öncelediğini vurguluyor. Sendika yetkilileri, MEB ile yaptıkları görüşmede de bu durumu dile getirdiklerini ancak bir çözüm bulunamadığını ifade ediyor.

Sendika, atama kriterlerinin geçmiş yıllardaki sistemle aynı biçimde devam ettiğini ve subjektif değerlendirme ölçütlerinin korunduğunu belirtiyor. Bakanlık yetkilileri, öğretmenlerin mağdur edilmeyeceğini ve tercihlerinin öncelikle göz önünde bulundurulacağını belirtse de bazı değerlendirmelerin görev süresinin uzatılmamasına neden olabileceği ifade ediliyor. Ancak, bu tür değerlendirmelerin objektif bir kritere dayandırılmaması ciddi bir sorun olarak görülüyor.

Eğitim Sen, öğretmen ve idareci atamalarında liyakat yerine keyfi tercihler ve bakanlık onayı esasının korunmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Mesleki kıdem, hizmet puanı ya da deneyime dayalı nesnel kriterlerin bulunmadığını belirten sendika, bu sürecin şeffaf hale getirilmesini ve liyakat esasına dayandırılmasını talep ediyor.

Eğitim Sen, proje okullarının statüsünün keyfiyetten kurtarılması gerektiğini, belirlenmesi ya da statülerinin değiştirilmesinin şeffaf ve objektif kriterler doğrultusunda illerde kurulacak bağımsız komisyonlar tarafından yapılması gerektiğini savunuyor.

Sendika, atama ve görev uzatma kriterlerinin belirlenmesi ve liyakate dayalı olması gerektiğini, atama süreçlerinin somut kriterlere bağlanması, öğretmen ve yöneticilerin hizmet puanı, mesleki deneyim ve başarıları dikkate alınarak görevlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Eğitim Sen, bakana tanınan keyfi yetkilerin kaldırılması ve yer değiştirme hakkının genişletilmesi gerektiğini, proje okullarına atamalarda tüm yetkinin bakanın inisiyatifine bırakılmasının eğitim sisteminde eşitsizliği ve kayırmacılığı artırdığını vurguluyor. Proje okullarına atanan öğretmenlerin yer değiştirme haklarının sadece proje okulları ile sınırlandırılmaması, genel tayin sistemi içerisinde genel atama ve yer değiştirme yönetmeliğine uygun olarak belirlenecek objektif kriterler doğrultusunda yapılması gerektiğini savunuyor.

Eğitim Sen, eğitim emekçilerinin haklarının takipçisi olacaklarını ve hukuki süreçleri işletmeye devam edeceklerini belirterek, şeffaf, adil ve liyakate dayalı bir eğitim sistemi için tüm eğitim emekçilerini bu adaletsizliklere karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyor.
 

{ "vars": { "account": "G-MPYKXW0MJX" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }