Bilim Kurlu Üyesinden Kritik Açıklama Geldi: Okullar Kapanabilir
2021/2022 eğitim öğretim yılının normal eğitim şartları altında ve okullarda yüz yüze eğitim şeklinde başlamasının ardında, süregelen yüksek vaka sayıları nedeni ile tekrar uzaktan eğitime geçilip geçilmeyeceği akılların bir köşesinde soru işareti olmaya devam ederken yapılan açıklama okulların kapanmasına yönelik endişeleri yeniden artırdı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in defatle yaptığı açıklamalarda okulların kapatılmayacağı, sınıf bazlı kapanmalar olabileceğini dile getirmesine karşın yapılan son açıklama dikkatleri yeniden uzaktan eğitim konusna çekti. İşte o açıklama ve haberin detayları:
SAĞLIK Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs vaka sayılarının günlük 25- 30 bin aralığında seyrettiğini belirterek, "Günlük 60 bin, 70 bin vaka sayılarına sıçrama olması durumunda ise yeniden kapanma, okulların kapanması gibi tabloları gündeme gelme durumu söz konusu olabilir" dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs salgınında son dönemde Türkiye'de artan vaka sayılarını değerlendirdi. Prof. Dr. Şener, günlük 60 bin, 70 bin vaka sayları görüldüğü takdirde yeniden kapanmanın, okulların kapanması gibi tabloların gündeme gelme durumunun söz konusu olabileceğine dikkat çekti.
"Bu sabit tablo pikler halinde karşımıza çıkmayacak gibi düşünmeyelim. Çünkü ne yazık ki, Türkiye'nin geneline baktığınızda aslında aşılanma neredeyse durdu. Aşılama hızımız iyice geriye doğru gitmeye başladı. Özellikle hasta grubu itibariyle baktığımızda 3'üncü dozunu olmaya gitmiyorlar. Genel anlamda baktığımızda aşılamaya karşı ayak direyen bir grup var. Bu ayak direyen grup ne yazık ki, 65 yaş üstünde değil. 65 yaşın altında olan bu grupların hastane ve yoğun bakıma yatış riskleri var. Hastalık yükü anlamında reel olarak ciddi bir popülasyon oluşturacak gibi görülüyor. Bu popülasyon ne gibi riskler oluşturuyor. Yakın vadede hastane ve yoğun bakıma yatış oranlarında, yatak doluluk oranlarında artış söz konusu olabilir. Günlük 30 bin vaka sayıları üstüne pikler ve sıçramalar görebiliriz. Daha önceki dönemlerde gördük. Günlük 60 bin, 70 bin vaka sayılarına sıçrama olması durumunda ise yeniden kapanma, okulların kapanması gibi tabloları gündeme gelme durumu söz konusu olabilir. Şu anda gündemimizde yok, ama bu hiçbir zaman gündemimize gelmeyecek, gündemimizden tamamen çıktı diyemeyeceğiz. Çünkü günlük 30 bin olgularda plato şeklinde devam ediyor. Bu platolarda sıçramalar ve pikler söz konusu olduğu andan itibaren biz yeniden yasakları, okullardaki durumu değerlendirme durumda kalacağız" dedi.
İnsanlar aşıdan uzaklaşıyor
Aşı tereddüdünü körükleyen grubun birazcık sessiz duruma geçmesi gerektiğini de hatırlatan Prof. Dr. Şener, şöyle konuştu:
"Ne yazık ki bu grupta bir grup bilim insanı, meslektaşlarımız var. Bunların aşı karşıtlığı beraberinde ülkenin sağlık politikalarına ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu karşıtlığına dönüştü.
Biz, bilim insanları olarak ortak paydada buluşup buluşmamız çok önemli değil, herkesin görüşüne saygı duyuyoruz. Ama ne yazık ki, bu paylaştıkları karşıt görüşler, aşı tereddüdünü tetikliyor. İnsanları aşıdan uzaklaştırıyor. Neye karşı, hangi görüşe sahip olursanız olun, vatandaşta aşı tereddüdünü körükleyecek olan söylemlerin hepimize zararı olacak.
Toplumsal, bilimsel ve sağlık çalışanlarına da zararı olacaktır. Kamuoyu önünde söylediğimiz ve paylaştığımız aşıyla ilgili olumsuz görüşleri bir kenara bırakmamız lazım. Bu salgından çıkmamızın yolu aşı, maske ve mesafeden geçiyor. Solunum yolu virüslerinde artış var. Solunum yolu virüslerinden korunmak için maske, mesafe ve el hijyeni gibi önlemler bizim ekstra önem arz ediyoruz."
Bunlar da ilginizi çekebilir