Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), her yıl 24 Kasım yaklaşırken tartışma konusu olan "okullarda hediye toplama" meselesine son noktayı koydu. Bakanlık, 81 ildeki okul müdürlüklerine gönderdiği acil kodlu yazıyla, öğretmenlere yönelik maddi değeri yüksek hediye organizasyonlarının kesinlikle yasaklandığını duyurdu.
Eğitim camiasının gündemine oturan bu yeni düzenleme, öğretmenlik mesleğinin itibarını zedeleyen ve veliler arasında "gizli bir rekabete" dönüşen uygulamaları kökten bitirmeyi amaçlıyor. Bakanlık, sınıflarda maddi gösterişin değil, eğitsel ve insani değerlerin hakim olması gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Son dönemde özellikle büyükşehirlerdeki bazı okullarda, sınıf anneleri veya veli grupları tarafından organize edilen hediyeleşme süreçleri, amacından saparak ciddi bir maddi yarışa dönüşmüştü. MEB kaynakları, piyasa değeri on binlerce lirayı bulan bilgisayarlar, son teknoloji telefonlar, altın kolyeler ve hatta ev aletlerinin öğretmenlere hediye edilmesinin, bütçesi kısıtlı veliler üzerinde büyük bir sosyal baskı oluşturduğunu tespit etti.
Bakanlığın yeni talimatı, velileri bu "mecburiyet psikolojisinden" kurtarmayı hedefliyor. Artık hiçbir ebeveyn, diğer velilerden geri kalmamak veya çocuğu ayrımcılığa uğramasın diye bütçesini sarsan para toplama listelerine dahil olmak zorunda kalmayacak.
Yayınlanan genelgede dikkat çeken en önemli detaylardan biri de denetim mekanizması oldu. Bakanlık, okul idarecilerini sürecin birincil takipçisi ilan etti. Yasağın kağıt üzerinde kalmaması için müdürlerin, okul aile birlikleri ve sınıf gruplarını yakından izlemesi istendi.
Uyarı sadece idarecilere değil, öğretmenlere de yapıldı. Etik dışı sayılabilecek, maddi değeri abartılı hediyelerin kabul edilmesi durumunda yasal ve idari incelemelerin başlatılabileceği sinyali verildi. MEB, öğretmen-öğrenci ilişkisinin "çıkar çatışması" görüntüsünden tamamen arındırılmasında kararlı.
Bu radikal kararın temelinde, 24 Kasım Öğretmenler Günü'nün ticarileşmesine duyulan tepki yatıyor. Bakanlık yetkilileri, öğretmenliğin fedakarlık temelli bir meslek olduğunu vurgulayarak, bu özel günün maddi objelerin gölgesinde kalmaması gerektiğini savunuyor.
Yeni dönemde okullarda şu anlayışın yerleşmesi isteniyor: Bir öğretmenin en büyük hediyesi, öğrencisinin başarısı ve ona duyduğu saygıdır. Pahalı bir takı seti yerine, öğrencinin gözündeki ışıltı ve samimiyet ön plana çıkarılmalı.
Yasağın ardından velilerin ve öğrencilerin, tüketim odaklı hediyeler yerine manevi değeri yüksek sembolik kutlamalara yönelmesi bekleniyor. Eğitimcilerin de desteklediği yeni kutlama kodları şunlar:
Kişiye Özel Mektuplar: Öğrencinin kendi el yazısıyla dökülen minnet sözcükleri.
Sınıf İçi Etkinlikler: Hep bir ağızdan söylenen şarkılar, şiirler veya hazırlanan anı panoları.
El Emeği Ürünler: Satın alınan değil, emek harcanarak üretilen resimler ve objeler.
Bir Dal Çiçek: Nezaketin ve zarafetin değişmez simgesi.
Böylece 24 Kasım, velilerin "ne kadar para vereceğiz?" diye gerildiği bir gün olmaktan çıkıp, öğretmene duyulan vefanın en saf haliyle sunulduğu bir bayrama dönüşecek.