Uşak İdare Mahkemesi, norm kadro fazlası olan ve aile birliği mazereti bulunan bir öğretmenin, bu mazereti dikkate alınmaksızın re'sen başka bir ilçeye atanması işlemini hukuka aykırı bularak iptal etti. MEB Öğretmen Atama Yönetmeliği'ne atıf yapan karar, mazeret atamasının amacının norm fazlası olma durumuyla ortadan kalkmayacağını vurguladı. Bu kararın, benzer durumdaki binlerce öğretmen için emsal teşkil etmesi bekleniyor.
Norm Fazlası Öğretmenin Resen Ataması Mahkemece İptal Edildi: Emsal Nitelikli Karar
Türkiye'de öğretmen atamalarıyla ilgili önemli bir yargı kararı çıktı. Uşak İdare Mahkemesi, norm kadro fazlası olduğu gerekçesiyle aile birliği mazereti dikkate alınmadan başka bir ilçeye resen atanan bir öğretmenle ilgili işlemi hukuka aykırı bularak iptal etti.
Bu karar, aynı durumda olan binlerce eğitimci için emsal niteliği taşıyor.
Türk Eğitim-Sen'in hukuki desteğiyle açılan davada, sendika üyesi bir öğretmen, aile birliği mazeretiyle atandığı okulda bir süre sonra norm kadro fazlası ilan edildi.
İdare, öğretmenin ailevi durumunu dikkate almadan başka bir ilçeye resen atama kararı aldı. Ancak öğretmen, sendikası aracılığıyla bu işleme karşı dava açtı ve mahkeme, öğretmeni haklı buldu.
Mahkeme, Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin ilgili maddelerine atıf yaparak; "Bir öğretmenin aile birliği mazereti gözetilerek yapılan atamasının ardından, norm kadro fazlası durumuna düşmesi halinde dahi bu mazeret dikkate alınmadan yapılan yer değişikliği işlemi hukuka aykırıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Kararda, aile birliği mazeretine dayalı atamanın temel amacının, öğretmenin aile bütünlüğünü korumak olduğu vurgulandı.
Bu gerekçeyle, mazeret dikkate alınmadan yapılan resen atama işleminin hem yönetmeliğe hem de Anayasa'da güvence altına alınan aile birliğine aykırı olduğu ifade edildi.
Mahkeme, işlemin iptaline karar vererek öğretmenin mevcut ilçesinde veya ailesinin bulunduğu bölgede görev yapma hakkını koruma altına aldı.
Uşak'taki bu karar, özellikle norm fazlası durumuna düşen öğretmenler açısından büyük önem taşıyor.
Eğitim sendikaları, kararın yalnızca bireysel bir hak teslimi olmadığını, aynı zamanda benzer durumlarla karşılaşan öğretmenler için yargı yolunda güçlü bir dayanak oluşturduğunu vurguluyor.
Uzmanlara göre, bu karar bundan sonraki süreçte resen atama işlemlerinin daha dikkatli yapılmasını sağlayacak. Eğitim yönetimleri, artık aile birliği mazeretini göz ardı ederek keyfi atama yapamayacak.
Bu yargı kararı, Milli Eğitim Bakanlığı'nın atama politikalarında aile bütünlüğü ve insan hakkı temelli bir yaklaşım benimsemesinin önemini bir kez daha ortaya koydu.
Uzmanlar, benzer davaların çoğalabileceğini, mahkeme kararlarının da atama süreçlerine yön verebileceğini belirtiyor.
Sendikalar ise, öğretmenlerin hem mesleki haklarının hem de ailevi bütünlüğünün korunması gerektiğine dikkat çekerek, "Eğitimde huzurun yolu, öğretmenin ailesiyle huzurlu olmasından geçer." mesajını paylaştı.