Milli Eğitim Bakanlığı'nın norm fazlası öğretmenlere yönelik yeni atama kararları, eğitim camiasında geniş yankı uyandırdı. Kararın uygulamaya konulmasıyla birlikte, çok sayıda öğretmen beklenmedik görevlendirmelerle karşı karşıya kaldı. Bu durum, özellikle aile birliği ve yerleşik düzen açısından ciddi mağduriyetler yarattı.
Bakanlığın norm fazlası öğretmenleri farklı okullara zorunlu olarak görevlendirme kararı, bazı evli öğretmenlerin ailelerinden çok uzak ilçelerde görev yapmasına neden oldu. Bu durum, öğretmenlerin sadece mesleki değil, aynı zamanda özel hayatlarında da zorluklar yaşamasına yol açtı. Atamalar, çoğu zaman öğretmenlerin ikamet ettikleri yerden kilometrelerce uzak noktalara yapıldı ve bu da ulaşım, konaklama ve aile bağlarının korunması konularında büyük sorunlar ortaya çıkardı.
Ayrıca, bazı öğretmenler önce geçici görevle yakın bir okula atanırken, kısa süre sonra bu görevlendirmeleri iptal edilerek başka bir okula yönlendirildi. Bu ani değişiklikler, eğitim-öğretim sürecinin henüz başında hem öğretmenler hem de öğrenciler için büyük bir belirsizlik yarattı.
Kocaeli'de yaşanan birkaç olay, bu sürecin ne kadar karmaşık ve mağduriyet yarattığını gözler önüne seriyor. Örneğin, okulunun kapanması nedeniyle norm fazlası duruma düşen bir Türkçe öğretmeni, İzmit'e görevlendirildi. Ancak okulların açılmasıyla birlikte, kendisi asıl branşı dışındaki bir göreve, Kandıra ilçesinde bir okula sınıf öğretmeni olarak geçici olarak atandı. Sadece dört gün bu görevde kalan öğretmen, yeni bir kararla kadrosunun bulunduğu okula geri döndü. Bu süreçte hem öğrenci hem de velilerde ciddi bir güven kaybı yaşandı. Veliler, bir öğretmenin dört gün içinde görevden alınmasına sert tepki gösterdi.
Benzer bir başka olayda, yine okulu kapatılan bir öğretmen, yaşadığı yerden oldukça uzak olan Dilovası'na görevlendirildi. Bu ani ve uzak görevlendirmeler, öğretmenlerin hem ekonomik hem de sosyal açıdan zorlanmasına neden oldu.
Norm fazlası öğretmenlerin yaşadığı bu sorunlar, sadece öğretmenlerle sınırlı kalmadı. Özellikle geçici görevle sınıflara atanan ve kısa sürede görevden alınan öğretmenler, velilerde ve öğrencilerde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Eğitim-öğretim yılının başlangıcında sık sık öğretmen değişikliği yaşanması, ders düzenini bozduğu gibi, öğrenci-öğretmen arasındaki bağın kurulmasını da engelledi.