Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) yeni eğitim dönemiyle birlikte yeniden başlattığı bir uygulama, eğitim camiasında geniş yankı uyandırdı. İlçe milli eğitim müdürlüklerinin onayıyla okul müdürleri ve müdür yardımcıları, herhangi bir ek ücret almadan "muhakkik" olarak görevlendiriliyor. Bu durum, yöneticilerin kendi asli görevlerini aksatmasına ve ağır bir sorumluluk yüklenmesine neden oluyor.
MEB'den Okul Yöneticilerine Yeni Görev: 'Muhakkik' Uygulaması Eğitimde 'Angarya' Tartışması Başlattı!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim-öğretim yılıyla birlikte okul yöneticilerine yönelik tartışmalı bir uygulamayı yeniden yürürlüğe koydu. İlçe milli eğitim müdürlüklerinin kaymakamlık onayıyla okul müdürleri ve müdür yardımcıları, ek bir ödeme yapılmaksızın 'muhakkik' olarak atandı. Bu durum, eğitim camiasında büyük tepki toplarken, yöneticiler bu görevi "angarya" olarak nitelendiriyor. Uygulama, hem yöneticilerin mesleki motivasyonunu düşürüyor hem de kendi okullarındaki idari ve eğitim faaliyetlerinin aksamasına yol açıyor.
Muhakkik olarak görevlendirilen yöneticiler, öğretmenler, öğrenciler veya diğer idari personel hakkındaki şikayet ve iddiaları araştırmakla yükümlü. Bu süreç, yoğun bir bürokrasiyi, tanık ifadelerinin alınmasını ve detaylı bir rapor hazırlanmasını gerektiriyor. Günlerce süren bu soruşturmalar, yöneticilerin kendi okullarındaki asli görevlerini, eğitim planlamasını ve öğrenci gelişimini takip etmesini zorlaştırıyor.
Bu uygulamanın en düşündürücü yanı ise, muhakkik olarak atanan yöneticilerin bu zorlu ve zaman alıcı görev karşılığında hiçbir ek ücret almaması. Bu durum, yöneticilerin özverili çalışmalarının maddi karşılığını alamaması nedeniyle büyük bir hayal kırıklığına yol açıyor. Eğitimciler, bu uygulamanın adil olmadığını ve yöneticilere haksız bir yük getirdiğini belirtiyor.
Uygulama, yöneticiler üzerinde ek bir baskı unsuru da oluşturuyor. Belirlenen süre içinde soruşturmayı tamamlayamayan muhakkik yöneticiler, bu kez kendileri hakkında soruşturma açılma riskiyle karşı karşıya kalabiliyor. Bu durum, yöneticilerin omuzlarındaki yükü daha da ağırlaştırarak, mesleki stres seviyelerini artırıyor. Bir yandan kendi okullarındaki yoğun iş yüküyle mücadele eden yöneticiler, diğer yandan da ek bir soruşturma baskısı altında kalıyor.
MEB'den Okul Müdürlerine Şok Sürpriz: 'Muhakkik' Görevi Verildi, Ek Ücret Ödenmedi!
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), yeni eğitim-öğretim dönemiyle birlikte eğitim yönetimini sarsacak bir uygulamayı yeniden gündeme getirdi. İlçe milli eğitim müdürlüklerinin kararıyla, okul müdürleri ve müdür yardımcıları, kendilerinden herhangi bir ek ücret talep etmeksizin "muhakkik" olarak görevlendiriliyor. Bu durum, eğitim camiasında büyük bir infial yaratırken, yöneticiler bu zoraki görevi "angarya" olarak değerlendiriyor ve uygulamanın adil olmadığına dair seslerini yükseltiyor.
Uygulama, yöneticilerin kendi okullarındaki idari işleri ve eğitim süreçlerini aksatmasının yanı sıra, üzerlerine büyük bir sorumluluk yükü bindiriyor. Muhakkik olarak görevlendirilen müdürler, öğretmenler veya diğer idareciler hakkındaki iddia ve şikayetleri derinlemesine incelemekle mükellef. Bu süreç, saatlerce süren evrak işlerini, şahit ifadelerini almayı ve kapsamlı bir rapor hazırlamayı zorunlu kılıyor. Bu yoğun çalışma, yöneticilerin asıl görevlerine ayırmaları gereken değerli zamanı gasp ediyor.
Sistemdeki en çarpıcı detaylardan biri ise, yöneticilerin bu ağır görevi gönüllü olarak değil, kaymakamlık oluruyla mecburi olarak üstlenmesi. Ancak, bu zorunlu görev karşılığında herhangi bir maddi karşılık almamaları, yöneticiler arasında büyük bir hoşnutsuzluğa yol açtı. Eğitim sendikaları, bu uygulamanın yöneticilerin motivasyonunu ve verimliliğini ciddi şekilde düşürdüğünü vurguluyor.
Öte yandan, uygulamanın yöneticiler üzerindeki baskıyı artıran bir diğer boyutu da bulunuyor. Kendilerine tanınan süre zarfında soruşturmayı tamamlayamayan yöneticiler, kendi haklarında soruşturma açılma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Bu durum, zaten yoğun olan iş yükünün üzerine ek bir stres faktörü ekleyerek, yöneticilerin psikolojik sağlığını da olumsuz etkiliyor. Bu uygulama, eğitim sisteminde adaletsizlik ve eşitsizlik tartışmalarını alevlendirerek, yöneticilerin mesleki haklarının ne denli korunduğu sorularını gündeme getiriyor.